Examples of using "Pierden" in a sentence and their turkish translations:
Çoğu ağaç kışın yapraklarını kaybeder.
Eğer konsantrasyonunu koruma yeteneğini yitirirsen
yollarını kaybetmiyorlar ve birbirlerinden ayrılmadan disiplinli bir şekilde ilerliyorlar
Taksi sürücülerinin bile Tokyo'da sık sık kaybolduğunu duyuyorum.
Birçok kanser hastası kemoterapiden dolayı saçlarını kaybeder.
Böyle tünellerde ilerlerken kaybolmak hiç eğlenceli değildir.
Kadınlar, onunla birkaç kelime konuştuktan sonra otomatikman ona olan ilgilerini kaybediyorlar.
Öbür tarafı bilmem ama bu tarafta iyiler kaybeder.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.