Examples of using "Antes" in a sentence and their turkish translations:
- Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz.
- Ne kadar erken başlarsak o kadar erken bitiririz.
- İçeri girmeden kapıyı çal.
- Girmeden önce kapıyı tıklat.
dana önce
Erken ayrılalım.
Önce bize cevap ver.
Daha önce aradım.
Kullanmadan önce çalkalayın.
Bunu daha önce denedin mi?
Onları daha önce gördüm.
Daha erken gelmeliydim.
Fırlamadan önce,
Bundan önce iki şey:
daha önce yok muydu?
- Ne kadar erken olursa, o kadar iyidir.
- Ne kadar erken o kadar iyi
Onu daha önce yaptım.
Bunu sevdin mi?
Sana saygı duyardım.
Hemen öndeydin.
Buraya önce biz geldik.
Eskiden bardak altlıklarını toplardım.
Çok daha erken söylemeliydin.
Onu daha önce yaptım.
- Onu daha önce yaptı.
- O bunu daha önce yaptı.
Seninle daha önce karşılaştığımı hatırlıyorum.
Konuşmadan önce düşün.
Dışarı çıkmadan önce saçını tara.
bak galileo'dan önce galile denilen o torpilliden önce
Eve daha önce gelmeliydin.
- Daha önce seni gördüğümü hatırlıyorum.
- Seni daha önce gördüğümü hatırlıyordum.
Daha önce tanışmadık mı?
Eskisinden çok daha fazla çalışıyor.
Biz öğleden önce oraya vardık.
Kahvaltıdan önce duş aldım.
Sizinle daha önce karşılaştığımı hatırlıyorum.
Yemekten önce ellerinizi yıkayın.
Daha önce göremediğim yerde
17. yüzyıldan önce
Bu geceye dek.
Brezilya'daki darbeyi duyurdu. HALKIN DEVRİMCİ ORDUSU
Ay'dan daha önce
Beni daha önce gördüğünü hatırlıyor musun?
- Daha önce tanıştık mı?
- Sizinle daha önce tanıştık mı?
- Sizinle daha önce tanışmış mıydık?
Daha önce yola çıkmalıydım.
Onu bana daha önce söylemeliydin.
Sen gelmeden önce ben oraya geleceğim.
Daha önce söylediklerim için üzgünüm.
Giymeden önce yıka.
Daha önce burada yaşadın mı?
Onu bana daha önce söylemeliydin.
Önceden orada bulunduk.
Daha önce burada bulunduk.
Gitmeden önce yemek yiyelim.
Daha önce orada bulundum.
Bunu daha önce gördüm.
Ben onu daha önce gördüm.
Daha önce onu gördüm.
Onu daha önce duydum.
Bunu daha önce yaptık.
Orada daha önce bulundun mu?
Onlar sizden önce geldi.
İşten önce kahvaltı ederim.
Yarın daha erken gitmeliyim.
Bunu daha önce duydum.
Bunu daha önce gördüğümü hatırlıyorum.
Onu daha kısa sürede bitirmeliydim.
Bunu daha önce denedin mi?
Kaçmadan önce onu öldür.
Onu daha önce gördüğümü hatırlıyorum.
Daha önce Kyoto'yu ziyaret ettim.
Dövüşmeden önce konuşalım.
Hareket etmeden önce düşünün.
Sana daha önce söylemeliydim.
En kısa sürede sen görmek istiyorum.
Daha erken gelmen gerekiyordu.
Ne önce ne de sonra.
Harekete geçmeden önce düşün!
O daha önce ne zaman buradaydı?
- En kısa zamanda ona ihtiyacım var.
- Mümkün olan en kısa zamanda ona ihtiyacım var.
- Gitmeden seni görmek istiyorum.
- Ayrılmadan önce sizi tekrar görmek isterim.
Hiçbir şey eskisi gibi değil.
Daha önce onu hiç görmemiştim.
Mümkün olduğu kadar çabuk başlamak zorundasın.
Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederdim.
Onun hepsi öğle yemeğinden önce oldu.
Mektubuna daha erken cevap vermediğim için özür dilerim.
Daha önce Londra'da bulundum.
Yemek yemeden önce ellerini yıka.
Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sula.
O, işten önce kahve içer.
Yeniden yap, daha önceki gibi.
Size bahsettiğim şu hasta