Translation of "Rastrear" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Rastrear" in a sentence and their turkish translations:

Perfecto para rastrear un banquete de medianoche.

Gece yarısı, burnuyla ziyafet bulmak için mükemmel.

De modo que no hay posibilidad de rastrear

sendikalar iki yıllık bir yasağın

Placa árabe traza hacia el norte para rastrear

Arap levhası ize kuzeye doğru ilerliyor

Debemos rastrear y capturar tantas criaturas venenosas como podamos.

Olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

Cuando intentaron rastrear su origen, encontraron una fuente probable

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

Debemos volvernos a la edad media para rastrear su origen.

Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz.

Capaces de rastrear personas con sospecha de terrorismo en el mundo.

şüpheli teröristleri takip edebilecek teknolojiler geliştirmeye çalıştılar.

Por eso los árboles son buenos para rastrear: porque retienen señales.

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

Debemos reemplazar los antídotos. Debemos rastrear y capturar tantas criaturas venenosas como podamos.

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

El conservacionista tiene la misión peligrosa de rastrear a los cazadores con manchas. Pero su trabajo tiene un costo.

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.