Translation of "Debemos" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Debemos" in a sentence and their turkish translations:

- Debemos seguirlos.
- Debemos seguirlas.
- Nosotros debemos seguirlos.
- Nosotras debemos seguirlos.
- Nosotros debemos seguirlas.
- Nosotras debemos seguirlas.

Onları takip etmeliyiz.

- ¿Cuánto te debemos?
- ¿Cuánto le debemos?
- ¿Cuánto les debemos?

Size ne kadar borcumuz var?

Debemos cambiar.

Bunu değiştirmek zorundayız.

debemos apresurarnos.

yani acele etmeliyiz.

¡Debemos escondernos!

Gizlenmeliyiz!

Debemos ayudarlos.

Biz onlara yardım etmek zorundayız.

Debemos continuar.

Devam etmeliyiz.

Debemos retirarnos.

Geri çekilmeliyiz.

Debemos avanzar.

İlerlemek zorundayız.

- Debemos hacer un nuevo comienzo.
- Debemos recomenzar.

Biz yeni bir başlangıç ​​yapmalıyız.

- Deberíamos irnos.
- Nos debemos ir.
- Debemos irnos.

Gitmeliyiz.

- Debemos superar muchas dificultades.
- Debemos sobrepasar muchas dificultades.

Birçok zorlukların üstesinden gelmeliyiz.

- Debemos acatar las normas.
- Debemos obedecer las reglas.

Trafik kurallarına uymalıyız.

No debemos desconectar,

dinlemeyi bırakamazsınız,

¡Debemos irnos! ¡Oiga!

Tamam, gitmeliyiz! Hey!

Debemos hacerlo mejor.

Daha iyisini yapmalıyız.

Debemos irnos temprano.

Biz erken çıkmalıyız.

Debemos arreglar esto.

Bunu tamir etmeliyiz.

Debemos ahorrar electricidad.

Elektriği tasarruf etmeliyiz.

Debemos castigarlo severamente.

Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız.

Debemos mostrarte algo.

Sana bir şey göstermemiz gerekiyor.

Debemos parar esto.

Bunu durdurmak zorundayız.

Debemos saber, sabremos.

Bilmeliyiz, bileceğiz.

Debemos actuar rápido.

- Hızlı hareket etmeliyiz.
- Hızlı hareket etmek zorundayız.
- Çabuk davranmalıyız.
- Çabuk davranmak zorundayız.

Debemos permanecer aquí.

Burada kalmalıyız.

Debemos decidir hoy.

Bugün karar vermeliyiz.

¿Cuándo debemos decirle?

- Ne zaman ona söylemeliyiz?
- Ne zaman onlara söylememiz gerekiyor?

Todos debemos asegurarnos

Irksal kalıpların negatif etkilerini

¿Dónde debemos ir?

Nereye gitmeliyiz?

Debemos deconstruir nuestro pensamiento.

Bizler düşüncemizi analiz etmeliyiz.

Debemos bajar por aquí.

Bu aşağı iniş güzergâhımız olacak.

Bien, debemos bajar. ¡Vamos!

Tamam, aşağı inmeliyiz. Hadi!

Debemos llamar al helicóptero.

Bunun için helikopteri çağırmalıyız.

"Debemos hacer los preparativos.

“Düzenlemeleri yapmamız lazım.

Debemos protegernos de eso.

Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.

Debemos controlar nuestras pasiones.

Tutkularımızı kontrol etmeliyiz.

Mientras vivamos, debemos trabajar.

Yaşadığımız kadar çalışmalıyız.

Debemos ir sin lujos.

Biz lüks olmadan gitmeliyiz.

Debemos actuar de inmediato.

Derhal harekete geçmeliyiz.

Debemos mantener la calma.

Biz sakin olmalıyız.

Debemos seguir las reglas.

Biz kurallara uymak zorundayız.

Debemos abandonar la nave.

Gemiyi terk etmeliyiz.

Debemos destruir la evidencia.

Kanıtları yok etmemiz lazım.

Debemos movernos muy rápido.

Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız.

Debemos aceptar la realidad.

Biz gerçeği kabul etmeliyiz.

Debemos limpiar nuestra clase.

Sınıfımızı temizlemeliyiz.

Por eso debemos luchar.

Bu nedenle mücadele etmeliyiz.

Debemos levantarnos al amanecer.

Biz şafakta kalkmalıyız.

No debemos llegar tarde.

Geç kalmamalıyız.

Debemos hablar con ella.

Onunla konuşma zorundayız.

Debemos reformar esta ley.

- Bu yasayı ıslah etmeliyiz.
- Bu kanunu düzeltmeliyiz.

No debemos ser enemigos.

Biz düşmanlar olmamalıyız.

Debemos cumplir sus órdenes.

Onun emirlerini yerine getirmeliyiz.

Debemos decir la verdad.

Gerçeği söylemeliyiz.

- Debemos estar preparados para cualquier cosa.
- Debemos estar listos para cualquier cosa.

Her şey için hazır olmalıyız.

- Es un riesgo que debemos correr.
- Es una oportunidad que debemos aprovechar.

Almak zorunda olmamız bir şans.

Debemos poder cambiar los estereotipos.

Basmakalıp inanışları değiştirebilmeliyiz.

Lo primero que debemos hacer

Bu yüzden yapmamız gereken ilk şey,

Debemos tomar una decisión rápida.

Pekâlâ, hızlıca bir karar vermeliyiz.

Bien, debemos evaluar las opciones.

Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.

Recuerden, debemos hallar los antídotos

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede

Tarde o temprano, debemos morir.

Er ya da geç ölmeliyiz.

Debemos respetar las costumbres locales.

Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız.

Debemos seguir estudiando mientras vivamos.

Yaşadığımız sürece çalışmaya devam etmeliyiz.

Todos debemos morir algún día.

Bir gün hepimiz öleceğiz.

No debemos olvidar nuestra promesa.

Sözümüzü unutmamalıyız.

Debemos esforzarnos por hacerlo mejor.

Daha iyisini yapmak için çabalamalıyız.

Debemos proteger a los niños.

Çocukları korumalıyız.

Debemos hacer algo para ayudar.

Yardım etmek için bir şey yapmalıyız.

Debemos unirnos como un equipo.

Bir takım olarak birlikte gelmek zorundayız.

Debemos llamar a la policía.

Polisi aramak zorundayız.

Debemos acabar con la violencia.

Biz şiddeti ortadan kaldırmalıyız.

Debemos mantener limpias nuestras manos.

Ellerimizi temiz tutmalıyız.

No debemos romper nuestra promesa.

Sözümüzden dönmemeliyiz.

Debemos trabajar toda una vida.

Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.

- Tenemos que sentarnos.
- Debemos sentarnos.

Biz oturmalıyız.

Tenemos familias que debemos cuidar.

İlgilenmek zorunda olduğumuz ailelerimiz var.

Debemos considerar todas las opciones.

Tüm seçenekleri göz önünde bulundurmalıyız.

Debemos aprender a trabajar juntos.

Birlikte çalışmayı öğrenmeliyiz.

Debemos tener una charla, Tom.

Bizim konuşmamız gerek, Tom.

Debemos luchar por nuestra democracia.

Demokrasimiz için mücadele etmeliyiz.

Aprendimos que debemos hacer primero.

Önce ne yapmamız gerektiğini öğrendik.

Debemos mantener las tradiciones familiares.

- Aile geleneklerini yaşatmalıyız.
- Aile geleneklerimizi sürdürmeliyiz.

Debemos investigar los abusos sociales.

Biz sosyal istismarları araştırmalıyız.

Debemos proteger la selva tropical.

Yağmur ormanlarını korumalıyız.

Siempre debemos seguir las reglas.

Biz her zaman kurallara uymalıyız.

- Debemos evacuar.
- Tenemos que evacuar.

Tahliye etmeliyiz.

Debemos respetar a los demás.

- Diğerlerine saygı gösteremeliyiz.
- Başkalarına saygı duymalıyız.

Debemos pensar en los amigos.

Biz arkadaşları düşünmeliyiz.

Debemos encargarnos de esto inmediatamente.

Derhal buna bakmamız gerek.

Debemos llamar al médico inmediatamente.

Derhal doktor getirtilmeli.

Todos debemos arreglar el racismo.

Irkçılığı çözmeliyiz.