Examples of using "Posibilidad" in a sentence and their turkish translations:
Olasılığı düşün.
Bir ihtimal daha var.
Bu bir olasılık, değil mi?
Tom her olasılığı araştırdı.
Ben de bu ihtimali düşündüm.
ve olanakları görmeye başlarsın.
O, kesinlikle bir olasılıktır.
- Bu olasılığı da göz önüne aldım.
- Bu olasılığı da düşündüm.
Bu korkutucu bir olasılıktır.
Yağmur yağması ihtimali var.
bir diğer ihtimal de şu güvenlik açığı
yoksa imkanı yok çıkıcak
- Umudun olduğu sürece, bir şans vardır.
- Umudun olduğu sürece bir şans kalır.
Fakat bu ihtimal pek mümkün görünmüyor.
iletişim fırsatlarını sınırlamak için,
Onun bir olasılık olabileceğini düşündüm.
Bu olasılığı da göz önüne aldım.
Bu olasılığı da düşündüm.
Amerika'nın bir seçeneği var.
Onun iyileşeceğine dair bir şans var mı?
Onun istifa etme olasılığı var mı?
Senin bunu yapmaktan başka seçeneğin yoktu.
Hamile olma ihtimaliniz var mı?
sendikalar iki yıllık bir yasağın
başarı ihtimaline odaklanmak
Uzlaşma ihtimali yok gibi görünüyor.
İnternet bana popüler olma şansını verdi.
Onun başarılı olma ihtimali var.
Bir kaza olasılığını dışlayamayız.
Onun bir olasılık olduğunu düşünüyorum.
O bir işbirliği olasılığını okudu.
Tom'un geç kalma olasılığı var.
onu kaybetme ihtimali beni panikletmeye başladı.
O bir ev satın alma olasılığına bakıyordu.
Bunun bir olasılık olduğuna katılıyorum.
iş kazası can kaybı riski %95 daha az,
Adamın öldürüldüğüne dair bir olasılık var.
Ben sadece senin hatalı olduğun ihtimalini düşünmeni istiyorum.
Tom'a benimle çalışması için bir şans verdim.
Mazeretler arayanın başarı için herhangi bir şansı yoktur.
Sence Tom'un haklı olma ihtimali var mı?
Onun söylediğinin doğru olma olasılığı var.
Bunlar kendi geçimlerini sağlamaları için bir imkân.
kaldırımda araba çarpması riski %88 daha az,
uçak kazası can kaybı riski %99 daha az,
kuraklık, sel, yangın, fırtına, volkan,
Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
Çok az kazanma şansımız var.
Tom yanılmış olduğu ihtimalini kabul edemedi.
hepsi üzerinize çullanıyor kaçacak bir yerin yok.
Tom'un partide olacağına dair herhangi bir ihtimal olduğunu düşünüyor musun?
Tom askere alınacağı ihtimalini tamamen göz ardı edemedi.
Onu bu şekilde çıkartabilirim. Bu şekilde ısırılma ihtimalim daha az
Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.
Patron Tom'u işten kovmayı düşündü fakat bunun aleyhinde karar verdi.
Tom, Mary'yi ikna etme şansı olan tek kişidir.
Tom Mary'nin ondan hoşlanmamış olma ihtimalini kabul edemedi.
Polis davada intihar ihtimalini dışladı.
Tom, Mary'nin kendini öldürdüğü ihtimalini tamamen göz ardı edemedi.
Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz.
Tom işten çıkarılabileceği ihtimalini tamamen göz ardı edmedi.
Hayatta kalmak için protein kaynaklarını hiç pas geçmemeyi erkenden öğrendim.
Bir açıklama daha olma ihtimalini göz önünde bulundurmak için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
Tom, Mary'nin söylediğinin gerçek olduğu ihtimalini tamamen görmezden gelemedi.
Sadece, Tom'un Mary'ye âşık olup olmadığını merak ediyordum.
- Tom'un Mary'yi bulabilmesi için herhangi bir şansı olduğunu düşünüyor musun?
- Tom'un Mary'yi bulabileceğine dair herhangi bir ihtimal olduğunu düşünüyor musun?