Translation of "Medianoche" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Medianoche" in a sentence and their turkish translations:

- Tienes hasta medianoche.
- Tenés hasta medianoche.
- Tiene hasta medianoche.
- Tienen hasta medianoche.
- Tienes hasta la medianoche.
- Tenés hasta la medianoche.
- Tiene hasta la medianoche.
- Tienen hasta la medianoche.

Gece yarısına kadar vaktin var.

Era medianoche.

Gece yarısıydı.

Es medianoche.

Vakit gece yarısı.

- Es casi medianoche aquí.
- Casi es medianoche aquí.

Burada neredeyse gece yarısı.

Ya es medianoche.

Zaten gece yarısı.

Es pasada medianoche.

Vakit gece yarısını geçmiş.

Es justo medianoche.

Tam gece yarısı.

Cenan a medianoche.

Onlar saat on ikide öğle yemeği yer.

Desperté pasada la medianoche.

Gece yarısından sonra uyandım.

- Debe de ser medianoche pasada.
- Ya debe de ser más de medianoche.

Vakit gece yarısını geçmiş olamlı.

- El incidente tuvo lugar a medianoche.
- El incidente se produjo a medianoche.

Olay gece yarısı gerçekleşti.

Veme allí a la medianoche.

Gece 12'de orada buluşalım.

Nos despertamos pasada la medianoche.

Gece yarısından sonra uyandık.

Nos levantamos pasada la medianoche.

Gece yarısından sonra kalktık.

Detesto dormir pasado la medianoche.

Ben gece yarısından sonra uyumaya gitmekten nefret ediyorum.

Tom murió como a medianoche.

Tom gece yarısında öldü

Estaré de vuelta para medianoche.

Gece yarısına kadar dönmüş olurum.

Él llegó a la medianoche.

O, gece yarısı vardı.

- La fiesta concluyó hacia la medianoche.
- La fiesta se acabó sobre la medianoche.

Parti gece yarısı sona erdi.

A la medianoche, todos sienten frío.

Gece yarısı geldiğinde herkes soğuktan nasibini alıyor.

El incidente tuvo lugar a medianoche.

Olay gece yarısı gerçekleşti.

Regresó a casa casi a medianoche.

Neredeyse gece yarısı eve geldi.

Llegamos a Londres a la medianoche.

Biz gece yarısı Londra'ya vardık.

Necesito dormirme antes de la medianoche.

- Gece yarısından önce uyumam gerekiyor.
- Gece yarısından önce uyumalıyım.

Tomás llegó después de la medianoche.

Tom gece yarısından sonra geldi.

Él beberá la champaña a medianoche.

O, gece yarısında şampanya içecek.

Hablamos por teléfono hasta la medianoche.

Gece yarısına kadar telefonda konuştuk.

Tom se fue a la medianoche.

Tom gece yarısı gitti.

El ataque llegó después de medianoche.

Saldırı gece yarısından sonra geldi.

Nunca nos acostamos antes de medianoche.

Asla gece yarısından önce yatağa gitmeyiz.

- Tom se fue a dormir a medianoche.
- Tom se fue a la cama a la medianoche.

Tom gece yarısı yatmaya gitti.

Perfecto para rastrear un banquete de medianoche.

Gece yarısı, burnuyla ziyafet bulmak için mükemmel.

Este contrato entra en vigor a medianoche.

Bu anlaşma gece yarısı yürürlüğe girer.

Los fuegos artificiales empezaron justo a medianoche.

Havai fişekler tam gece yarısı patladı.

Él lo oyó llorar a la medianoche.

O, gece yarısında onun ağlamasını duydu.

Es medianoche en la Península de Yucatán, México.

Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.

Ellos hablaron sin parar hasta después de medianoche.

Gece yarısı sonrasına kadar sürekli konuştular.

Anoche me fui a acostar a la medianoche.

Dün gece yarısı yatmaya gittim.

John está acostumbrado a quedarse levantado hasta medianoche.

John gece yarısına kadar yatmamaya alışık.

Normalmente yo voy a la cama después de medianoche.

Genellikle gece yarısından sonra yatmaya giderim.

Tengo que volver a casa antes de la medianoche.

Geceyarısına kadar eve dönmek zorundayım.

Tom no volvió a casa hasta después de medianoche.

Tom gece yarısı sonrasına kadar eve dönmedi.

Tom siempre va a la cama antes de medianoche.

Tom her zaman gece yarısından önce yatmaya gider.

Tom suele irse a la cama antes de medianoche.

Tom genellikle gece yarısından önce yatağa gider.

Tom no llegó a casa hasta pasada la medianoche.

Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi.

Tom se va a la cama después de medianoche.

Tom gece yarısından sonra yatmaya gider.

Un orangután. Qué hace despierto a medianoche es un misterio.

Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.

Tom rara vez va a la cama antes de medianoche.

Tom gece yarısından önce neredeyse hiç yatmaya gitmez.

Yo llego entre la medianoche y las dos en punto.

Ben öğlen ve saat iki arasında geliyorum.

Mi papá rara vez llega a casa antes de medianoche.

Babam nadiren gece yarısından önce eve döner.

Siempre hay problemas después de medianoche en las grandes ciudades.

Büyük şehirlerde gece yarısından sonra hep olay olur.

Tom se arrastró a la cama justo antes de medianoche.

Tom tam gece yarısından önce yatağa doğru gitti.

Fue una noche tan calurosa que no pude dormir hasta medianoche.

O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.

¿Alguna vez has caminado a través de un cementerio a medianoche?

Sen hiç gece yarısı bir mezarlıkta yürüdün mü?

Normalmente Tom se va a la cama justo antes de medianoche.

Tom genellikle gece yarısından hemen önce yatmaya gider.

Tom y sus amigos suelen jugar cartas hasta pasada la medianoche.

Tom ve arkadaşları, çoğu kez gece yarısına kadar kart oyunu oynar.

El perro de Tom lo despertó un poco después de medianoche.

Tom'un köpeği gece yarısından az sonra onu uyandırdı.

Vuelve antes de la medianoche o te vas a quedar encerrado afuera.

Gece yarısından önce geri dön yoksa kapılar yüzüne kapanmış olacak.

No veo por qué tengo que ir a tu casa a medianoche.

Gece yarısı niçin senin evine gitmek zorundayım anlamıyorum.

No entiendo por qué tengo que ir a tu casa a la medianoche.

Neden gece yarısı senin evine gitmem gerektiğini anlamıyorum.

Puedes ir a la fiesta, pero tienes que estar en casa a medianoche.

Partiye gidebilirsin, ancak gece yarısına kadar eve olmalısın.

Tom y Mary quedaron de acuerdo en irse de la fiesta antes de la medianoche.

Tom ve Mary gece yarısından önce partiyi terk etmeyi kararlaştırdılar.

Quizá un festín de medianoche sea el modo en que este macho joven evita toparse con los orangutanes más dominantes.

Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.