Translation of "Criaturas" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Criaturas" in a sentence and their turkish translations:

Estas pequeñas criaturas.

bu küçücük yaratıklar.

Somos criaturas de historias.

Biz hikâyelerin yaratıklarıyız.

Lleno de criaturas raras,

Öyle bir dünya ki, tuhaf yaratıklar...

Esto estará lleno de criaturas.

Burası bir sürü mahlukla doludur.

Y también son criaturas viejas

ve bir o kadar da eski canlılardır

Elfos, hadas y criaturas similares.

Cinler, periler ve benzeri yaratıklar

En especial, con criaturas silvestres.

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

Los dragones son criaturas fabulosas.

- Ejderhalar hayali yaratıklardır.
- Ejderha mitolojik bir yaratıktır.
- Ejderler efsanevi yaratıklardır.
- Ejderha bir masal canavarıdır.

También las demás criaturas del lugar.

Burada yaşayan her canlı olacak.

Debemos apresurarnos y buscar más criaturas.

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.

Debemos apresurarnos y atrapar más criaturas.

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.

Una extraordinaria variedad de criaturas pequeñas.

Minik yaratıklardan oluşan göz alıcı bir yelpaze.

Los murciélagos son criaturas muy antiguas

yarasalar çok eski canlılardır

Casi todas las criaturas del mundo

dünyadaki hemen hemen her canlı

Para buscar criaturas, ya sea en edificios

ideal bir yer. Hem evlerde,

Solo miren estas criaturas hermosas y fascinantes.

Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.

Trillones de criaturas en todo el planeta.

Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.

Y que están llenos de criaturas venenosas.

ve zehirli çöl yaratıklarıyla dolu.

Estas criaturas son una criatura evolucionada temprano

erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar

Él observó muchos tipos de criaturas allí.

Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.

Las serpientes son criaturas de sangre fría.

Yılanlar soğukkanlı yaratıklardır.

Alberga algunas criaturas de la noche realmente extrañas.

...gerçekten de çok tuhaf gece yaratıklarının yaşam alanı.

Aquí hay criaturas que asociamos con el día.

Burada, gündüzle özdeşleştirdiğimiz yaratıklar var.

Todavía no trabajan criaturas duras después de todo

yinede etmiyorlar çalışkan yaratıklar sonuçta

Un oasis significa agua. Por lo que habrá criaturas.

Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.

Debemos apresurarnos y buscar más criaturas Escuchen. ¿Oyen eso?

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız. Dinleyin, duyuyor musunuz?

La mayoría de las criaturas son pequeñas y ágiles.

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

Una nueva tecnología nos permite revelar criaturas raramente vistas

...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...

Debemos rastrear y capturar tantas criaturas venenosas como podamos.

Olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

El virus en otras criaturas restringe desde el espacio

diğer canlılardaki virüs kısıtla alandan kaynaklı

No hay criaturas que las hormigas no puedan matar

karıncaların öldüremeyeceği hiçbir canlı yok

Las criaturas se van a esconder en lugares más frescos.

Bu yüzden böcekler daha serin bir yerde saklanıyor olacaklar.

Y nos guiaron a una de las criaturas que buscábamos.

ve aradığımız yaratıklardan birini bulmamı sağladı.

O bajamos hacia al agua. Donde hay agua, hay criaturas.

Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.

Así, de estas serenas e increíbles criaturas, aprendí la siguiente lección:

Bu sakin, muhteşem hayvanlardan şunu öğrendim;

Y me ayudaron a encontrar dos de las criaturas que buscamos.

ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

Es cuando muchas criaturas pequeñas se sienten más seguras de salir.

Pek çok ufak yaratık en güvenli buldukları bu zamanda ortaya çıkar.

Los tentáculos punzantes que atrapan a las criaturas minúsculas que flotan.

Yanlarından süzülen ufak yaratıkları yakalamaya yarayan, sokucu dokunaçlar.

Es hora de que las criaturas nocturnas se pongan a salvo.

Gececi yaratıkların güvenli yuvalarına dönme vakti.

Como si nos dijéramos que los murciélagos son criaturas muy malas

sanki öyle bir anlattık ki sanki yarasalar çok kötü yaratıklarmış gibi

Mi relación con el bosque marino y sus criaturas se profundiza…

Haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe, deniz ormanındaki hayvanlarla olan ilişkim

Quizá, capturemos a las tres criaturas en el poco tiempo que tenemos.

sahip olduğumuz sınırlı zamanda üçünü birden yakalama şansımız var.

Miren, todo esto se está cayendo. Pero es perfecto para buscar criaturas.

Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.

Y, aquí, pueden vivir montones de criaturas. Así que debemos estar alertas.

Bunlar bir sürü yaratığa ev sahipliği yapabilirler. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Tomaron buenas decisiones hoy, y encontramos una de las criaturas que buscábamos,

Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,

Si creen poder atrapar más criaturas desde aquí, elijan "Volver a intentarlo".

Birkaç yaratık daha yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

Tomaron buenas decisiones y me ayudaron a encontrar dos de estas criaturas.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

Nuestra comprensión de algunas de las criaturas más emblemáticas de la Tierra

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

Pero, ahora, sabemos que las generan miles de millones de criaturas unicelulares.

Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.

Las orcas están entre las criaturas más inteligentes y sociales del océano.

Katil balinalar, okyanuslardaki en zeki ve sosyal yaratıklar arasındadır.

Pero si quieren reiniciar y buscar más criaturas, elijan "Repetir el episodio".

Ama bu göreve baştan başlayıp daha fazla avlanmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

La mayoría de las criaturas del mar son afectadas por la contaminación.

Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

Y no vamos a sobrevivir aquí mucho tiempo. Debemos atrapar más criaturas pronto.

ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız. Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.

Tomaron buenas decisiones y me ayudaron a hallar las tres criaturas que buscábamos.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız üç yaratığı da bulmamızı sağladınız.

Y la principal fuente de alimento para innumerables criaturas marinas. Desde los alevines

Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...

Nuestra comprensión de algunas de las criaturas más emblemáticas ya se está redefiniendo.

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

Debemos reemplazar los antídotos. Debemos rastrear y capturar tantas criaturas venenosas como podamos.

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

La mayoría de las criaturas en el mar son afectadas por la contaminación.

Denizdeki varlıkların çoğu kirlilikten etkilendi.

Si no fuera por el sol, no existirían criaturas vivientes en la tierra.

Eğer Güneş olmasaydı, yaşayan hiçbir canlı Dünya üzerinde var olamayacaktı.

Tomaron buenas decisiones y me ayudaron a atrapar a dos de las tres criaturas.

Zekice seçimler yaptınız ve aradığımız iki yaratığı bulmamda bana yardımcı oldunuz.

Y no solo los corales resplandecen. Todo tipo de criaturas del arrecife tiene fluorescencia.

Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.

Y eso la hace un gran lugar para que las criaturas se refugien del calor.

Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.

Lo que, a su vez, determina eventos clave en la vida de muchas criaturas marinas.

Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.

Cuando se pone más frío, las criaturas que visitan nuestras ciudades se vuelven aún más extrañas.

Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.

Entrar a la mina subterránea fue una buena idea. Y encontramos una de las criaturas que buscamos,

Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk

Durante millones de años, la Luna y las mareas han moldeado la vida de las criaturas marinas.

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Las cámaras de vanguardia cambian la forma en que entendemos a algunas de las criaturas más emblemáticas de la Tierra

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

El acto más instintivo de prácticamente todas las criaturas es el de proteger su descendencia y, con los humanos, esta respuesta persiste durante toda la vida.

Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı küçüklerini korumaktır, ve insanlarda bu müdahale hayat boyu sürer.