Translation of "Meditar" in Turkish

Lo segundo: meditar.

İkinci şey: meditasyon.

Estoy intentando meditar.

Düşünmeye çalışıyorum.

Él solía meditar por la mañana.

Sabahleyin meditasyon yapardı.

A menudo, voy allí a meditar.

Oraya sık sık meditasyon yapmaya giderim.

Tom solía meditar todas las mañanas.

Tom her sabah düşünüp taşınırdı.

Pero también podemos aprender a meditar en cualquier momento

Bunu ayrıca her zaman

Pero antes tenemos que meditar sobre nuestros valores como humanos.

ama öncelikle insani değerlerimiz hakkında yeniden düşünmeliyiz.

Esto le da al subconsciente una oportunidad para meditar sobre el problema.

Bu bilinçaltına asıl soruna odaklanması için fırsat sağlıyor.