Examples of using "Todas" in a sentence and their turkish translations:
Tüm uyarılara kulak verin.
Onların hepsine cevap verebildim.
Onların hepsi girdiler.
Onun bütün filmlerini izledim.
Cevaplar tamam.
Bütün cevapları biliyor görünüyorsun.
- Tüm seçenekleri düşünmeliyiz.
- Bütün seçenekleri göz önüne almalıyız.
Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?
Otların arasına saklanmış.
Biliyorsunuz ki tüm bu yeni teknolojiler..
hepsi kalıplaşmış tepkiler.
Yine de başlayalım.
Onlar çoğunlukla kadındı.
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
- Her sabah kahvaltı yaparım.
- Ben her sabah kahvaltı yaparım.
Tüm elmaları satın aldım.
Ispanağının hepsini bitir.
Hepimiz sevinçle bağırdık.
Onun bütün filmlerini izledim.
Bütün evlerimi sattım.
Herkes oradaydı.
Her yeri kontrol ettim.
O bütün günahlarını itiraf etti.
Her halükarda, gideceğiz.
Biz tüm amaçlarımıza ulaştık.
Bütün pencereleri kapa.
Bütün kutuları açtın mı?
Tüm evler sallanıyordu ve her yerde alarmlar çalıyordu.
Bütün o anahtarları nereden buldun?
Bütün kapıları ve pencereleri kapa.
Bütün kapıları ve pencereleri kapatın.
Bu toplantıların hepsi İngilizcedir.
Soruların hepsini cevaplayamadım.
Tüm soruları cevaplayabildim.
Herkes bir tane istedi.
Her hafta sinemaya giderim.
bunlar süper kahraman kostümleri.
Aslında yaptığım tek şey bu dalları birbirine sarmak.
Aslında yaptığım tek şey bu dalları birbirine sarmak.
Tüm seçenekler normal.
Tüm etnik kökenleri etkiler,
tüm seçeneklerinizi dikkate almayı
hemşirenin elini tuttu.
Tüm teknolojik zorlukları aşıyor.
Her yer temizlenecek.
Biz zengin fakir onu aradık.
Filmlerin hepsi sıkıcı.
Bütün hikayeler ilginçtir.
Her yerde çiçekler vardı.
Yaprakların hepsi döküldü.
Tom tüm mermilerini kullandı.
O bütün uyarılarımı göz ardı etti.
Her koltuk doluydu.
Onun bütün romanlarını okudum.
Bütün elmalar kırmızıdır.
Bütün kutular boş.
Ben her gece seni arayacağım.
Her yerde kan vardı.
Bütün elmalar orada.
Bütün kadınlar aynıdır.
Onun bütün cümleleri kısadır.
Her hafta balık yerim.
Hepimizi kurtardın.
Her gece buradayım.
Onların hepsi Tom'dan korkuyor.
Her gece senin hayalini kuruyorum.
Ben burada her sabah yüzerim.
Allah her yerde.
Tüm bu filmler sıkıcı.
Yaptığımız her eylem,
Tüm toplar sarı.
Ben tamamen destekliyorum.
Ben tüm cevaplara sahip değilim.
Her akşam yemeği birlikte yedik.
Tüm biletler satıldı.
- Tüm kadınlar güzeldir.
- Bütün kadınlar güzeldir.
Tom her gece arar.
Bunu her gece yaparız.
Tüm seçenekleri göz önünde bulundurmalıyız.
Bütün bu şeyleri nasıl biliyorsun?
- Tüm bu bitkiler zehirlidir.
- Bu bitkilerin tümü zehirlidir.
Biz her yerde sorunla karşılaştık.
Buraya her gece gelir misin?
Bütün elmalar burada.
Böcekler her yerdeler.
Bütün portakallarımı yedim.
Onun bütün fotoğraflarının filigranı var.
Tüm malzemeler tükendi.
Bütün eşyalarım gitti.
Her akşam orada yerim.
Şu evlerin hepsi benzer.
Bütün bu çiçekler benzer görünüyor.