Translation of "Menudo" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Menudo" in a sentence and their turkish translations:

- A menudo estoy medio dormido.
- A menudo estoy medio dormida.
- A menudo estoy grogui.

Ben çoğunlukla yarı uykudayım.

Muy a menudo,

Çoğunlukla,

¿Lloras a menudo?

Sık sık ağlar mısın?

Viajo a menudo.

Sık sık seyahat ederim.

¿Nadas a menudo?

Sık sık yüzer misin?

- A menudo meto la pata.
- A menudo la fastidio.

Ben sık sık bir şeyi berbat ederim.

¿Comes afuera a menudo?

Sık sık dışarıda yer misin?

Doraemon sonríe a menudo.

- Doraemon sık sık gülümser.
- Doraemon çoğunlukla gülümser.

Estoy deprimido a menudo.

Ben sık sık efkarlanırım.

A menudo pasaba ahí.

Ben sık sık oradaydım.

A menudo almorzamos juntos.

Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.

A menudo tengo pesadillas.

Sık sık kötü rüyalar görürüm.

¿Le ves a menudo?

Onu sık sık görüyor musun?

A menudo cometemos errores.

Biz sık sık hatalar yaparız.

Me resfrío a menudo.

Ben sık sık soğuk algınlığına yakalanırım.

Ve televisión a menudo.

- Çoğu zaman televizyon izler.
- Sık sık televizyon izler.

A menudo cometo errores.

Sık sık hata yaparım.

Tom sonríe a menudo.

Tom sık sık gülümser.

A menudo desayuno aquí.

Sıklıkla burada kahvaltı ederim.

Tomás vence a menudo.

Tom sık sık kazanır.

A menudo vengo aquí.

Sık sık buraya geliyorum.

- Yo voy a menudo al cine.
- A menudo voy al cine.

Sık sık sinemaya giderim.

- ¡Qué rollo!
- ¡Qué jaleo!
- ¡Qué lío!
- ¡Menudo jaleo!
- ¡Menudo lío!
- ¡Vaya rollo!

Bu ne güçlük!

- Él cita a Shakespeare a menudo.
- Él cita a menudo a Shakespeare.

Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.

A menudo se quedan estancados.

aynı yerde takılır kalırsın.

A menudo compartieron características idénticas,

genellikle aynı özellikleri paylaştılar,

A menudo, cuando nos enfermamos,

Hasta olduğumuz zaman

Más a menudo nos elegirán.

daha fazla insan bizi seçecektir.

Comemos pescado crudo a menudo.

Biz sık sık balığı çiğ yedik.

Mentaba a menudo su nombre.

İsmini sık sık anardı.

Él desayuna allí a menudo.

- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.

Mi hermana llora a menudo.

Kız kardeşim sık sık ağlar.

¿Vas de compras a menudo?

Sık sık alışverişe gider misin?

A menudo hace preguntas tontas.

O, sık sık aptalca sorular sorar.

A menudo he estado ahí.

Sık sık orada bulundum.

A menudo voy al cine.

Sık sık sinemaya giderim.

Pienso en ella a menudo.

Onun hakkında sık sık düşünürüm.

Deberíamos hacerlo más a menudo.

- Bunu daha sık yapmalıyız.
- Bunu daha sık yapmamız gerek.

A menudo, Tom desayuna solo.

Tom sık sık tek başına kahvaltı yer.

A menudo estudio con música.

Sık sık müzikle çalışırım.

A menudo pienso en ti.

- Sık sık seni düşünüyorum.
- Seni sık sık düşünüyorum.

A menudo toca la guitarra.

O sık sık gitar çalar.

- ¿Lloras a menudo?
- ¿Seguido lloras?

Sık sık ağlar mısın?

He estado aquí a menudo.

Sık sık burada bulundum.

A menudo jugamos al ajedrez.

Biz sık sık satranç oynarız.

Yo le veo a menudo.

Ben sık sık onu görürüm.

Él se enamora a menudo.

- O, sık sık âşık olur.
- Sık sık âşık olur.

A menudo escucho canciones tristes.

Sık sık hüzünlü müzik dinlerim.

Yo estoy aquí a menudo.

Ben sık sık buradayım.

¡Menudo jaleo que hay ahí!

Ve kızılca kıyametin koptuğu an!

¿Oyes de ella a menudo?

Ondan sık sık haber alır mısın?

A menudo te oímos cantar.

Biz sık sık senin şarkı söylediğini duyarız.

Juego al voleibol a menudo.

Sık sık voleybol oynarım.

La llamo muy a menudo.

Onu çok sık ararım.

Tom tiene pesadillas a menudo.

Tom sık sık kabus görür.

Tom baja películas a menudo.

Tom sık sık filmler indirir.

¿Viajas a Boston a menudo?

Sık sık Boston'a gidiyor musun?

No bebo cerveza a menudo.

Ben çok sık bira içmem.

¡Lávate las manos a menudo!

Ellerinizi sık sık yıkayın!

- A menudo llega tarde al colegio.
- A menudo llega tarde a la escuela.

O sık sık okula geç gelir.

- Él a menudo se embarca en metas imposibles.
- Él a menudo persigue objetivos inalcanzables.

O sık sık yabani kaz kovalamaya gider.

- A menudo jugaba al tenis con él.
- A menudo jugaba al tenis con ella.

Onunla sık sık tenis oynadım.

- Él llega tarde a la escuela a menudo.
- A menudo llega tarde al colegio.

O sık sık okula geç gelir.

¡Lo sé porque sucedía a menudo!

Bundan eminim çünkü öncesinde bu hep böyle oldu.

Ahora esto me ocurre a menudo.

Ciddiye alınmamak artık hep karşıma çıkıyor.

A menudo, me siento una intrusa,

Bazen kadın mücadelesine geç katılmış

Los ricos a menudo son miserables.

Zenginler çoğu kez pintidirler.

A menudo llega tarde a trabajar.

O, sık sık işe geç kalır.

¿Tienes noticias de él a menudo?

Ondan sık sık haber alıyor musun?

A menudo juego tenis los domingos.

Pazar günü sık sık tenis oynarım.

Tom a menudo falta a clases.

Tom çoğunlukla derse gelmez.

Falta a la escuela a menudo.

O, sık sık okula gelmez.

Tom a menudo conduce demasiado rápido.

Tom sık sık arabayı hızlı sürer.

A menudo, Tom habla mientras duerme.

Tom sık sık uykusunda konuşur.

¿Le duele la cabeza a menudo?

Başın sık sık acır mı?

No le veo tan a menudo.

Onunla çok sık görüşmem.

Tom habla a menudo con Mary.

Tom sık sık Mary ile konuşur.

Tom no sonríe muy a menudo.

Tom çok sık gülümsemez.

¿Qué tan a menudo llueve aquí?

Burada ne sıklıkta yağmur yağar?

Tom a menudo ayuda a otros.

Tom sık sık başkalarına yardım eder.

Él a menudo cita a Milton.

O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.

Los bebés se caen a menudo.

Bebekler çoğunlukla düşerler.

Él falta a clase a menudo.

O sık sık okula gelmez.

Él cita a Shakespeare a menudo.

O sık sık Shakespeare'den alıntı yapar.

- ¿Vuelas a menudo?
- ¿Vuelan con frecuencia?

Sık sık uçar mısın?