Examples of using "Enfrentaban" in a sentence and their turkish translations:
Disiplin soruşturmaları ile uğraşan kamu görevlileri,
Ama ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya.
Çok geçmeden Napolyon'un yanlış hesapladığı ve
Yani zırhları olmayan bir zırhlı kuvvetle karşı karşıyaydılar.
Memlüklerin,Moğolların büyük ordusu karşısında neredeyse imkansız şartlar altında olduğunu bildiği halde