Examples of using "Admitió" in a sentence and their turkish translations:
Onu sevdiğini itiraf etti.
O, hatalarını kabul etti.
Tom yenilgisini kabul etti.
O suçunu itiraf etti.
Tom hatasını kabul etti.
Tom önyargılı olduğunu itiraf etti.
Tom yenildiğini kabul etti.
Hırsız, suçunu itiraf etti.
O, yenilgiyi kabul etmedi.
O, altını çaldığını itiraf etti.
O, yalan söylediğini itiraf etti.
O, onun doğru olduğunu itiraf etti.
O, hazineyi çaldığını itiraf etti.
O, hatalı olduğunu itiraf etti mi?
O, hatalı olduğunu itiraf etti.
Dün hastane onu içeri aldı.
Tom hatasını kabul etmedi.
Tom, korktuğunu itiraf etti.
Hırsız, suçunu kabul etti.
Tom, hatalı olduğunu kabul etti.
O, suçu işlediğini itiraf etti.
Yalan söylemek zorunda kaldığını itiraf etti.
- O, rüşvet aldığını itiraf etti.
- O, rüşvet aldığını iddia etti.
Tom bisikleti çaldığını itiraf etti.
Tom hatalı olduğunu itiraf etti.
Mücevher çaldığını itiraf etti.
Çocuk pencereyi kırdığını kabul etti.
Hırsız istemeyerek suçunu itiraf etti.
O, Fransızca konuşamadığını kabul etti.
Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
Buradan kaçmak istediğini itiraf etti.
Tom Mary'yi öldürdüğünü kabul etti.
Tom kırmızı şarabı döktüğünü kabul etti.
Tom onun kısmen hatası olduğunu kabul etti.
Tom cinayet işlediğini itiraf etti.
O, yenilgisini kabul etti.
Tom yaptığının yanlış olduğunu kabul etti.
Tom bunun aptalca bir fikir olduğunu kabul etti.
Tom söylediğinin yanlış olduğunu itiraf etti.
Papa Francis "biraz feminist" olduğunu kabul etti.
O, suçlu olduğunu itiraf etti.
Tom isimleri hatırlamada her zaman sorun yaşadığını itiraf etti.
Tom Mary'nin söylediğinin doğru olduğunu kabul etti.
Tom, Mary'nin parasını çaldığını itiraf etti.
Tom rüşvet aldığını itiraf ettiği için yeniden seçilmedi.
Bana âşık olduğunu itiraf etti.
Napolyon, "Berthier orada olsaydı, bu talihsizlikle karşılaşmazdım" dedi.
1820 ile 1973 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri 46 milyondan fazla göçmeni kabul etti.
Tom onun kız arkadaşının onun için pişirdiği pastayı yemediğini itiraf etti.
Memlüklerin,Moğolların büyük ordusu karşısında neredeyse imkansız şartlar altında olduğunu bildiği halde