Examples of using "Fuerza" in a sentence and their turkish translations:
Gücümü kaybettim.
O ona sert vurdu.
güç, kuvvet ve umut.
güçlü karakter,
Bizler yaşam enerjisiyiz
aynı zamanda kuvvetini de gösteriyor
Allah bizim gücümüzdür.
okullara gitseydik?
Neden bu kadar kalıcı bir etken?
Gücümüzle gurur duyduk.
Birlik gücümüzdür!
Ay parlak parlıyor.
Sessizlikte kuvvet vardır.
Çok iraden var.
Ben senin gücüne sahip değilim.
O onu sıkıca tuttu.
Birlikten güç doğar.
Onlar onu zorla aldılar.
Güçlü yaşa, tak onu, devam.
Ya zorlayacağız ve bunu yapacağız.
aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.
fakat gücü her yıl
O, onu ondan zorla geri aldı.
Benim gücümün hepsi gitti.
Tom Mary'ye sıkıca sarıldı.
Asla güce baş vurmamalısın.
O motorun yeterli gücü yok.
Bu sembol, direnç ve bütünlüğü simgeliyor.
Tom bütün gücüyle dövüştü.
- Tom kendi gücünü bilmiyor.
- Tom kendi gücünün farkında değil.
Birlik kuvvettir.
O, gücünü göstermek için bağajı kaldırdı.
Burada tutunarak güç kaybediyorum.
Eğitim; seçenekler, uyum yeteneği, güç demek.
Çin ve Hindistan'ın ne kadar hızlı ve güçlü bir şekilde
hayatlarımızda fark yaratacak güce sahip olduğumuzu vurgular.
Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.
Gücünü topla.
Rakibimin gücünü hafife almıştım.
O bir eve zorla girdi.
O, bütün gücüyle durmuş arabayı itti.
Var olmasını sağlayan şey gerekliliktir.
Memlük birliğinin tamamına katılmadan öldürmekti.
Zorla öne geçmeye çalışıyor.
çeşitlilik, onları ortadan kaldıracak bir kuvvet olacaktı.
aslında tam olarak bu bir güç gösterisiydi
her gezegenin kendine ait bir çekim kuvveti olduğu için
Güneş ışıl ışıl parlıyordu.
Onlar Tom'a deli gömleği giydirdiler.
Pandemi turizmi fena vurdu.
Denemeye devam edecek gücüm yok.
Yani, yerçekimi kuvvetine karşı koyuyorlar.
Bu iki kanat güç konusunda eşit olmadığı sürece,
İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?
Bu yüzden kilo veriyor ve muazzam bir güç kaybına uğruyor.
Tom'un arabasının 100 beygir gücü var.
O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.
- Tüm gücümle kapıyı açmaya çalıştım.
- Tüm gücümle kapıyı açmayı denedim.
Tom'un kalbi çarpmaya başladı.
Gerekmedikçe güç kullanmıyoruz.
ve de savaşmak için güçsüz olduklarına.
Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.
tıkıştırmak işe yaramayacak.
Siz o insanlara bu videoyu zorla izlettirin
Egzersiz eksikliğinden kas gücüm zayıfladı.
Yağmur durmasına rağmen rüzgâr hâlâ sert esiyordu.
İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.
Judoda teknik, güçten daha önemlidir.
- O, onu sıkıca tuttu ve gitmesine asla izin vermedi.
- Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
Önyargılarımızı irade gücü ile etkin bir şekilde azaltabiliriz.
Kas eksiklikleri güçlerini veya çevikliklerini kötü etkilemedi.
Deneyimli Lejyonerler adeta Galyalı piyadeleri kırıp geçiyor.
Beni deli gömleğine koyma, çünkü deli değilim.
Erkeğin zaafı kadının gücüdür.
İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...
Bazı piyade taburları sadece toplanabilir güçlerinin üçte biri.
Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz.
Cesaretim ve güçlü bir iradem var.
Savaş barıştır. Özgürlük köleliktir. Cahillik güçtür.
Ama bilirsiniz, böyle zamanlarda gücümü nereden aldığımı da düşünürüm.
Disiplinli ve iyi organize olmuş durumdalar, yavaşça savaşın çizgisini kaba kuvvetle çevirmek üzereler.
içerisinde bulunduğu gezegenlerin çekim kuvvetinden kaynaklı
oradan tekrar içeriye giren kuvvet çizgilerinin oluşturduğu alana
Yani zırhları olmayan bir zırhlı kuvvetle karşı karşıyaydılar.
Bizim örneğimiz 605 kişilik standart güçte sefer taburu.
her zaman kendi kuvvetlerinin yeri ve gücü hakkında güncel bilgilere sahip olmasını sağladı ...
Ve tam güçte olsalardı, kazanacaklarını düşünmeden duramazsın.
Bir çocuk olarak devasa Atlantik Okyanusu'nun gücüyle yaşamak inanılmaz heyecanlıydı.
Kapıya tekme at.
Benim iki katım kadar güçlüsün.
İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.
anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.
Dişi, kendisinden yüzde 20 daha ağır olduğundan onu zapt etmek için var gücünü kullanmalıdır.
Yarın daha güçlü dene.
Birisi tarafından çok sevilmek size güç verir, birisini çok sevmek ise cesaret.
Yerçekimi, nesnelerin birbirine çekildiği doğal güçtür.
...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.
Lannes, Pułtusk'ta daha büyük bir Rus gücüne saldırdı, ancak bu kanlı ve kararsız bir olaydı.
Saguntum'da daha büyük bir İspanyol kuvvetini yendi… sonra büyük Valencia şehrini