Translation of "Comparten" in Turkish

Comparten coche.

Onlar otomobili birlikte kullandılar.

Las mujeres comparten todo.

Kadınlar her şeyi paylaşırlar.

Ellos comparten las mismas creencias.

Onlar aynı inançları paylaşıyorlar.

Comparten el amor por la música.

Onlar bir müzik için bir aşkı paylaşıyor.

Los humanos comparten tierras de caza con felinos grandes.

Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.

comparten la cena a través de una cocina en común.

ortak bir mutfaktan çay içebilir.

Cada vez más parejas casadas comparten las tareas del hogar.

Gittikçe artan sayıda evli çift ev işlerini paylaşıyor.

Y no comparten las mismas presunciones sobre cómo usar el teléfono:

bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.