Translation of "Mujeres" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Mujeres" in a sentence and their turkish translations:

Somos mujeres.

Biz kadınız.

- Me gustan las mujeres.
- Amo las mujeres.

Kadınları seviyorum.

- Dos mujeres cantan.
- Dos mujeres están cantando.

- İki kadın şarkı söylüyor.
- İki tane kadın şarkı söylüyorlar.

- A las mujeres les encantaba.
- A las mujeres les encantó.
- Las mujeres lo adoraban.
- Las mujeres lo adoraron.

Kadınlar onu seviyordu.

- Conozco a esas mujeres.
- Conozco a estas mujeres.

Ben bu kadınları tanıyorum.

- Estas mujeres son fuertes.
- Esas mujeres son fuertes.

Bu kadınlar güçlü.

- Las mujeres son hermosas.
- Las mujeres son bellas.

Kadınlar güzeldir.

mujeres y niños.

kadınlar ve çocuklardır.

Son mujeres increíbles.

Bunlar inanılmaz kadınlar.

Dos mujeres cantan.

İki kadın şarkı söylüyor.

- ¿Dónde viste a esas mujeres?
- ¿Dónde viste a estas mujeres?

Bu kadınları nerede gördün?

Sensible con las mujeres,

Bilirsiniz işte kadınlara karşı duyarlı

Junta de mujeres Gengaver

Cengaver kadınlardan kurulu

Las mujeres son flores

Kadınlar çiçektir

Casi todas eran mujeres.

Onlar çoğunlukla kadındı.

Las mujeres comparten todo.

Kadınlar her şeyi paylaşırlar.

Las mujeres desfilaron semidesnudas.

Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.

Esas mujeres son fuertes.

Bu kadınlar güçlü.

Hay mujeres muy guapas.

Çok güzel bayanlar var.

Las mujeres tienen paraguas.

Kadınların şemsiyesi var.

Conozco a esas mujeres.

Ben bu kadınları tanıyorum.

Las mujeres están trabajando.

Kadınlar çalışıyor.

¿Qué quieren las mujeres?

Kadınlar ne ister?

¡Mujeres y niños primero!

İlk önce kadınlar ve çocuklar!

Odian a las mujeres.

Onlar kadınlardan nefret ediyorlar.

Las mujeres son sensibles.

Kadınlar duyarlıdır.

Las mujeres me odian.

Kadınlar benden nefret eder.

Me gustan las mujeres.

Kadınları seviyorum.

Las mujeres son flores.

Kadınlar çiçektir.

"Mujeres, ¿honestas con ellas mismas?"

"Kadınlar, oldukları gibi?"

... a mujeres que ya empezaron

liderliğe katılmaya başlamış

Las mujeres tienen tantas inhibiciones.

Bildiğiniz üzere kadınların birçok kısıtlaması var.

Mujeres en la antigua Roma

Eski Roma'da kadın kendi mallarını

Considerar una agencia de mujeres

bir kadın teşkilatı düşünün

¿Qué obtienes de nuestras mujeres?

Bizim kadınımızdan ne alıp veremediğiniz var?

Algunas mujeres no llevan sujetador.

Bazı kadınlar sutyen giymez.

Todas las mujeres son iguales.

Bütün kadınlar aynıdır.

Las mujeres trabajaban en casa.

Kadınlar evde çalıştı.

Eso es trabajo de mujeres.

O bir kadın işi.

Las mujeres tienen mejillas hermosas.

Kadınların güzel yanakları var.

A las mujeres les encanta.

Kadınlar onu seviyordu.

Las mujeres dejaron de trabajar.

Kadınlar çalışmayı bıraktı.

Las mujeres juegan al tenis.

Kadınlar tenis oynuyorlar.

¿Dónde viste a esas mujeres?

Şu kadınları nerede gördün?

Él desprecia a las mujeres.

- O kadınları hor görür.
- Kadınlara tepeden bakıyor.

Sé cómo piensan las mujeres.

Kadınların nasıl düşündüğünü biliyorum.

Todas las mujeres son hermosas.

- Tüm kadınlar güzeldir.
- Bütün kadınlar güzeldir.

Las mujeres no son objetos.

- Kadınlar objeler değiller.
- Kadınlar obje değildir.

Las mujeres son mis tías.

Kadınlar benim teyzelerim.

¿Con cuántas mujeres querrías casarte?

Kaç tane kadınla evlenmek istersin?

¿Quiénes son esas tres mujeres?

Şu üç kadın kim?

Las mujeres odian a Tom.

Kadınlar Tom'dan nefret ederler.

No confío en las mujeres.

- Kadınlara güvenmem.
- Kadınlara güvenmiyorum.

Las mujeres cambian el mundo.

Kadınlar dünyayı değiştirirler.

Tom desprecia a las mujeres.

- Tom kadınlara tepeden bakıyor.
- Tom kadınları hor görüyor.

Odio a las mujeres celosas.

Ben kıskanç kadınlardan nefret ederim.

Las mujeres hablan sin parar.

Kadınlar durmaksızın konuşur.

Las dos mujeres se conocen.

İki kadın birbirini tanıyor.

- Tom piensa que entiende a las mujeres.
- Tom cree entender a las mujeres.

Tom kadınları anladığını düşünüyor.

mujeres con formas que son nuestras.

kendilerine ait kıvrımları olan kadınlar.

A las mujeres en este salón,

Salondaki kadınlar,

Muchas mujeres fuertes y de acción.

birçok kadının gücünü ve eylemini kaydeder.

Me conformé con asignar varias mujeres

alt düzey bakanlık pozisyonlarında

Las mujeres son obras de arte.

Kadınlar, sanat ürünüdür.

Producción, actividades económicas para mujeres allí,

oradaki kadınlara üretimi, ekonomik faaliyetleri,

Mujeres caminando solas en la calle

Kadınların tek başına sokakta dolaşması

Incluso podrían imprimir periódicos para mujeres

kadınlara özel gazete bile basabilmişlerdi aslında

Porque las mujeres tienen confianza infinita

Çünkü kadınlara sonsuz bir güveni vardır

¿Es el crimen en nuestras mujeres?

Suç kadınımızda mı peki

Por favor cuida a nuestras mujeres.

Siz de lütfen kadınlarımıza sahip çıkın

A las mujeres les gusta hablar.

- Kadınlar konuşmayı sever.
- Kadınlar konuşmayı severler.

No sé nada de las mujeres.

Ben kadınlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Una casa sin mujeres es solitaria.

Kadınsız bir ev, yalnızdır.

Tom está rodeado de mujeres hermosas.

Tom güzel kadınlarla çevrili.

Todos somos mujeres cuando estamos enamorados.

Âşık olduğumuz zaman hepimiz kadınız.

A las mujeres les encanta eso.

- Kadınlar şuna bayılır.
- Kadınlar şunu sever.

Las mujeres de verdad tienen curvas.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

Siempre he salido con mujeres mayores.

Her zaman yaşlı kadınlarla flört ettim.

Algunas mujeres deberían de vivir eternamente.

Bazı kadınlar ebediyen yaşamalıdırlar.

Él tiene mal gusto para mujeres.

Onun kadınlarda gözü yok.

Las mujeres australianas son muy bellas.

Avustralyalı kadınlar çok güzeldir.

También las mujeres quieren tener sexo.

Kadınlar da seks yapmak ister.

Las mujeres no son objetos sexuales.

- Kadınlar seks objeleri değiller.
- Kadınlar cinsel obje değildir.

Las mujeres no son una minoría.

Kadınlar bir azınlık değildir.

Él es bueno con las mujeres.

Onun kadınlara karşı şeytan tüyü var.

¿Cómo sería el mundo sin mujeres?

Kadınlar olmadan dünya nasıl olurdu?

A las mujeres les gusta Tom.

Kadınlar Tom'u severler.

Parece que odiás a las mujeres.

Kadınlardan nefret ediyor gibi görünüyorsun.

Necesito salir con mujeres más sofisticadas,

Benimle bir Boeing 747 uçağının tuvaletinde seks yapmak istemeyen,

Las mujeres de Francia son hermosas.

Fransa'nın kadınları güzeldir.