Translation of "Caza" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Caza" in a sentence and their turkish translations:

¿Tienes licencia de caza?

- Avcılık ruhsatınız var mı?
- Av ruhsatın var mı?

El águila no caza moscas.

Kartal sinek yakalamaz.

Ahora está prohibida la caza.

Avcılık artık yasaklanmıştır.

No sé mucho de caza.

Avcılık hakkında pek bilgim yok.

Un oso adolescente a la caza.

Ergen bir ayı. Avını indirmiş.

- ¿Preferiría ir a pescar o ir de caza?
- ¿Preferirías ir de pesca o ir de caza?
- ¿Preferiríais ir de pesca o ir de caza?

Balığa çıkmayı mı yoksa ava çıkmayı mı tercih edersin?

Un puma macho, también a la caza.

Bir erkek puma. O da ava çıkmış.

Las imágenes térmicas revelan una caza reciente.

Termal görüntüleme avının taze olduğunu gösteriyor.

Ella caza y, con eso, ambos comen.

İkisini de doyuran avları anne indiriyor.

Hay un depredador que caza ranas túngara

Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.

En esa selva hay mucha caza mayor.

O ormanda birçok büyük av hayvanı var.

Y convierte la caza en un simple reflejo.

ve avlanmayı basit bir refleks haline getirdiği ile alakalı.

En las zonas protegidas está prohibida la caza.

Korunan alanlarda avcılık yasaktır.

El perro fue a la caza del conejo.

Köpek tavşanı kovaladı.

Los humanos comparten tierras de caza con felinos grandes.

Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.

La mayor iluminación dificulta la caza de la leona.

Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.

Debe llevar a sus cachorros mientras caza, y pronto.

Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.

Me usó como parte de su estrategia de caza.

Beni av stratejisinin bir parçası olarak kullandı.

La leona al final dio caza a la gacela.

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.

La temporada de caza con arco se abre hoy.

Yayla avlanma sezonu bugün açılıyor.

La caza no volverá a ser tan buena durante semanas.

Şartlar, av için haftalarca bu kadar iyi olmayacak.

Todas estas oportunidades de caza también atraen a otros jaguares.

Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.

Las hienas y los leopardos pronto estarán a la caza.

Sırtlanlar ve parslar yakında ava çıkacak.

Fueron a la caza de los cuerpos entre las ruinas.

Onlar enkaz arasında ceset arıyorlar.

Tom pasó la noche en una vieja chabola de caza.

Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.

Es un merodeador atrevido que caza de noche en la ciudad.

İşte gece şehirde avlanan sarı renkte bir fırsatçı.

Una leona y un grupo de 13, su manada, están a la caza.

Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.

Sea blanco o negro, un gato que caza ratones es un buen gato.

Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.

Pero el sonido de la caza viaja a través del aire fresco de la noche.

Ancak avın gürültüsü serin gecede çok ilerilerden duyuluyor.

Se ha demostrado que un tercio de la caza de los guepardos ocurre al anochecer.

Çitaların üçte bir oranda geceleri ava çıktığı artık kanıtlandı.