Translation of "Cena" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Cena" in a sentence and their turkish translations:

- Preparé cena.
- Hice la cena.

- Ben akşam yemeği yaptım.
- Akşam yemeği yaptım.

Preparé cena.

Ben akşam yemeği yaptım.

Traje cena.

Akşam yemeğini getirdim.

- La cena está preparada.
- ¡La cena está lista!

Akşam yemeği hazır!

- La cena está lista.
- La cena está preparada.

- Akşam yemeği hazır.
- Akşam yemeği yemek için hazır.

- Tom cocinó la cena.
- Tom preparó la cena.

Tom akşam yemeğini pişirdi.

¡Qué espléndida cena!

Ne müthiş bir akşam yemeği!

Cociné la cena.

Ben akşam yemeğini pişirdim.

Preparé la cena.

Ben akşam yemeği hazırladım.

- He preparado la cena ayer.
- Anoche preparé la cena.

Dün akşam akşam yemeğini pişirdim.

- La cena va por mi cuenta.
- Yo pago la cena.

Akşam yemeği benden.

Y tendremos la cena.

Akşam da yemek yiyelim.

Yo preparo la cena.

Akşam yemeği pişiriyorum.

La cena huele delicioso.

Akşam yemeği nefis kokuyor.

¿Venís para la cena?

Akşam yemeğine geliyor musun?

Gracias por la cena.

Akşam yemeği için teşekkürler.

Discutámoslo durante la cena.

Onu akşam yemeğinde tartışalım.

Me preparó la cena.

Bana akşam yemeği pişirdi.

La cena estaba deliciosa.

Akşam yemeği harikaydı.

Tom preparó la cena.

Tom akşam yemeğini pişirdi.

¡La cena está lista!

Akşam yemeği hazır!

¿La cena está lista?

Akşam yemeği hazır mı?

Estoy preparando la cena.

Akşam yemeği yapıyorum.

Está preparando la cena.

O akşam yemeği hazırlıyor.

La cena está lista.

Akşam yemeği hazırdır.

Te debo una cena.

Sana bir akşam yemeği borçluyum.

¿Qué queréis de cena?

Akşam yemeği için ne istiyorsunuz?

¿Te preparo la cena?

Sana akşam yemeği hazırlayayım mı?

Ahora, come tu cena.

Şimdi akşam yemeğini yiyin.

La cena fue cara.

Akşam yemeği pahalıydı.

¿Con quién cena usted?

Kimle akşam yemeği yiyorsun?

Tom preparó cena solo.

Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.

La cena fue estupenda.

Akşam yemeği mükemmeldi.

- Se preparó la cena él solo.
- Él mismo se preparó la cena.
- Él solo se hizo la cena.

O, tek başına akşam yemeğini hazırladı.

- Tom hizo guiso para la cena.
- Tom hizo estofado para la cena.

Tom akşam yemeği için güveç yaptı.

Para una cena con mamá,

Ya da annelerin buluştuğu bir yemekte

Esa es una auténtica cena.

Tam bir akşam yemeği yani.

Nos preparó una cena maravillosa.

O bize harika bir yemek pişirdi.

Prepararé sashimi para la cena.

Ben akşam yemeği için sashimi hazırlayacağım.

La cena está casi lista.

- Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
- Akşam yemeği neredeyse hazır.

Gracias por la maravillosa cena.

Harika akşam yemeği için teşekkür ederim.

¿Hay pollo para la cena?

Akşam yemeği için piliç var mı?

Mamá está preparando la cena.

Annem akşam yemeğini hazırlıyor.

Él cena a las siete.

Saat 6'da akşam yemeğini yer.

Os agradezco la cena maravillosa.

Harika akşam yemeği için teşekkür ederim.

La cena estuvo muy buena.

Akşam yemeği çok güzeldi.

Ella misma preparó la cena.

O, akşam yemeğini kendisi pişirdi.

Tom está preparando la cena.

Tom akşam yemeği yapıyor.

Voy a preparar la cena.

Akşam yemeği hazırlayacağım.

¿Cuándo estará lista la cena?

- Akşam yemeği ne zaman hazır olacak?
- Yemek ne zaman hazır olacak?

Taro, la cena está lista.

Taro, yemek hazır!

Tom quemó su primera cena.

Tom ilk akşam yemeğini yaktı.

Mary cena a las siete.

Mary akşam yemeğini yedide yer.

Comí una ensalada como cena.

Akşam yemeği niyetine salata yedim.

Déjame pagar por la cena.

Akşam yemeği için ödememe izin ver.

¿Tienes invitados para la cena?

- Akşam yemeğine misafiriniz var mı?
- Akşam yemeği için misafirleriniz var mı?

¿Cuál es vuestra cena preferida?

Akşam yemeği için en sevdiğiniz şey nedir?

- Dejé tu cena en el horno.
- Te he dejado la cena en el horno.

Akşam yemeğinizi fırında bıraktım.

- Mi madre está ocupada preparando la cena.
- Mi madre está ocupada cocinando la cena.

Annem akşam yemeği pişirmekle meşgul.

¿A qué hora es la cena?

Akşam yemeği saat kaçta?

La cena estará lista en seguida.

- Akşam yemeği yakında hazır olacak.
- Akşam yemeği kısa bir süre içerisinde hazır olacak.

Tom llegó tarde a la cena.

Tom akşam yemeğine geç kaldı.

Tuvimos una cena fantástica aquella tarde.

O akşam muhteşem bir akşam yemeği yedik.

¿A qué hora servirán la cena?

Akşam yemeği ne zaman servis edilecek?

Ella está ocupada preparando la cena.

O, akşam yemeği pişirmekle meşgul.

- Ella cenó.
- Ella comió su cena.

O, akşam yemeğini yedi.

Tom preparó espaguetis para la cena.

Tom akşam yemeği için spagetti yaptı.

¿Cuánto tiempo falta para la cena?

Akşam yemeğine kadar ne kadar sürer?

Yo estudié antes de la cena.

Akşam yemeğinden önce çalıştım.

Llegué a tiempo para la cena.

Akşam yemeği için zamanında geldim.

Mi mamá está preparando la cena.

Annem akşam yemeğini hazırlıyor.

Dile que estoy haciendo la cena.

Ona akşam yemeği pişirdiğimi söyle.

Tengo que cocinar la cena hoy.

Bugün akşam yemeği pişirmek zorundayım.

Yo a veces cocino la cena.

Bazen akşam yemeği pişiririm.

Se cena muy tarde en España.

İnsanlar İspanya'da çok geç yemek yerler.

Le entró sueño tras la cena.

Akşam yemeğinden sonra onun uykusu geldi.

Yo sé cómo cocinar una cena.

Akşam yemeğini nasıl pişireceğimi biliyorum.

Deja que te prepare la cena.

Senin için akşam yemeği hazırlayayım.

¿Había muchos invitados a la cena?

Akşam yemeğinde birçok konuk var mıydı?

Mamá está preparando la cena ahora.

Anne şu anda akşam yemeği hazırlıyor.

Ella le hizo una cena sencilla.

O, ona basit bir akşam yemeği yaptı.

- Ella estaba cocinando la cena en ese momento.
- En ese momento estaba preparando la cena.

O zaman akşam yemeğini pişiriyordu.