Translation of "предрассудки" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "предрассудки" in a sentence and their turkish translations:

У Тома есть предрассудки.

- Tom'un ön yargıları var.
- Tom'da ön yargılar var.

Разбить предрассудки тяжелее, чем атом.

- Önyargıları yok etmek atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur
- Ön yargıyı parçalamak bir atomu parçalamaktan daha zordur.

то есть отпустить предрассудки и предположения;

ön yargı ve varsayımlarınızdan arınmak;

так что давайте сделаем вопрос, чтобы сломать ваши предрассудки

o zaman şunu yapalım önyargılarınızı kırabilmek için size bir soru soracağım

Как Том сказал мне, у эсперанто два врага - незнание и предрассудки.

Tom'un bana dediği gibi Esperanto'nun iki düşmanı var, bilgisizlik ve ön yargı.

- Предрассудки не должны влиять на наши решения.
- Мы не должны находиться под влияниям наших предрассудков при принятии нами решений.

Kararlarımızda önyargılarımızdan etkilenmemeliyiz.