Examples of using "сломать" in a sentence and their turkish translations:
Plastik kolayca kırılmaz.
Tom kapıyı kırmaya çalıştı.
Tom buz kırmaya çalıştı.
Bardakları kırmasına izin verme.
Bu oyuncak neredeyse yok edilemez.
Tom boynunu kırabilirdi.
Bu kodu kıramam.
Tüfeğin tepmesi senin omzunu kırabilir.
Aslında bir bacak kırabilirdim.
menopoz konusundaki bu tabuları daha çabuk yıkmamız,
Bu duvarı tek başıma yıkamam.
Sadece komediyi kırmak değildi.
o zaman şunu yapalım önyargılarınızı kırabilmek için size bir soru soracağım
Ben deneyimimden biliyorum; yalın ayak futbol oynamak kötü bir fikir. Kolayca kırık ayak parmaklarınla son verebilirsin.