Examples of using "влиять" in a sentence and their turkish translations:
Katılımınız final derecenizi etkileyecektir.
Bu sorunların projeyi engellemesine izin vermemeliyiz.
o rengi nasıl algılayacağını ve renge karşı tepkisini bariz bir şekilde etkiler.
Muhakeme gücümüzün hislerimiz tarafından gölgelenmesine izin verirsek her zaman yanlış ağaca havluyor oluruz.
Kararlarımızda önyargılarımızdan etkilenmemeliyiz.
Bilim adamları fazla çayın erkek sağlığı üzerinde olumsuz etkisinin olabileceğini göstermiştir.