Examples of using "границе" in a sentence and their turkish translations:
Gümrük idaresi sınırda bulunur.
Tom araçla Meksika sınırına gidiyordu.
Sınırda pasaportumu göstermem istendi.
Sınırda insanlara her gün şunu söylüyoruz
beni yasa dışı bir takip listesine aldı.
Amerika Birleşik Devletleri, güney sınırımızda toplama kampları düzenliyor.
Bu ev, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki sınırda yer almaktadır.
eğer dümdüz gitseydi antartikaya varır ve sınırda dururdu diyorlar