Examples of using "показать" in a sentence and their turkish translations:
Bana gösterebilir misin?
ergenekonu öcü kaka göstermek
- Onu bana gösterir misin?
- Bana onu gösterebilir misin?
Sana gösterebileceğim.
Tom sana gösterebilir.
Önce sana göstermek istedim.
Bize evi gösterebilir misin?
Bana evi gösterebilir misin?
Ben size onu göstermek istedim.
Resimleri sana gösterebilirim.
Sana bir şey gösterebilir miyim?
Bana hangi yoldan gitmem gerektiğini söyler misiniz?
O resmi bana gösterebilir misin?
Sana gösteremem.
Tom sana etrafı gösterebilir.
Bunu size göstermek istedim.
Bize ne göstermek istiyordun?
Bana ne göstermek istedin?
Evrakları sana gösterebilirim.
Bana tanımlamayı gösterebilir misiniz?
Bana şehri gösterebilir misin?
Bana bir kez daha gösterebilir misiniz?
Bana başka bir oda gösterir misin?
Tom ona gösterebilir.
Sana başka ne gösterebilirim?
Onu bana gösterir misin?
- Sana bir şey göstermek istiyorum.
- Size bir şey söylemek istiyorum.
Sana bir şey göstermem gerekiyor.
Ona senin kitabını göstermek istedim.
Tom sana bir şey göstermek istiyor.
Bana gösterecek bir şeyin var mı?
Bunu sana gösteremem.
Bunu nasıl yapacağımı bana gösterebilir misin?
Sana göstermek istediğim bir şey var.
Sana bir şey göstermek zorundayım.
Sana göstermem gereken bir şey var.
Sana gösterecek çok şeyim var.
Sana bir şey göstermek zorundayım.
Sana göstermek istediğim bu değil.
Sana şehri gezdirebilirim.
Bana ne yapacağımı göstermelisin.
Tom sana bir şey göstermek istedi.
Bana etrafı gezdirip gösterdi.
Biz elimizden geleni yapmalıyız.
Yolu bana gösterebilir misiniz lütfen?
Onu sana göstermek istedim.
Tom bize ne göstermek istemişti?
Lütfen bana yolu gösterir misin?
Sana göstermek istediğim çok şey var.
Neden onu bize göstermiyorsun?
- Neden onu onlara göstermiyorsun?
- Neden bunu onlara göstermiyorsunuz?
Neden onu bana göstermiyorsun?
Neden onu ona göstermiyorsun?
Neden onu ona göstermiyorsun?
Bunu nasıl yapacağını sana göstermeyi unuttum.
Bana banyonun nerede olduğunu gösterebilir misin?
Önce sana bir şey göstermek istiyorum.
Bekle. Sana bir şey göstermek istiyorum.
Size göstermek istediğim bir şey var.
Onu nasıl yapacağımı Tom'a göstermek istedim.
Sana göstermek istediğim başka bir şey var.
Neden Tom'a kasabayı gezdirmiyorsun?
Tom sana bunu nasıl yapacağını gösterebilir.
(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --
Örneğin derin öğrenme ağına
detayları görmek için büyüttük.
Bana bir şeyler göstermek istedin mi?
- Sana odanı göstermeme izin ver.
- Seni odana götürmeme izin ver.
Sana bir şey göstermemiz gerekiyor.
Tom'a göstermek istediğim bir şey var.
Tom'a kasabayı gezdirmeye zaten söz verdim.
Sana bazı resimler göstereyim.
Tom'a senin kitabını göstermek istedim.
Tom Mary'ye John'un bir resmini göstermek istedi.
Tom'a Boston çevresini göstermeyi planlıyorum.
Kabul ettiğimi göstermek için başımı salladım.
Bana başka ne gösterebilirsin?
Sana göstermek istediğim çok şey var.
Onlara senin kitabını göstermek istedim.
Tom sana yolu göstermekten mutlu olacak.
Sana Özgürlük Heykeli'nin bir resmini göstereyim.
Sana göstermek istediğim bir şeyim var.
Daha genel olarak, araştırmacılar onlarca yıldır ilgi alanıyla
Sınırda pasaportumu göstermem istendi.
Tom'a göstereceğim bir şeyim var.
Tom'a resimlerimi göstermek istedim.
Bana bu çantayı gösterir misin?
Yolu bana gösterebilir misin?
Bana haritada gösterebilir misin?
Tom'un bana verdiği şeyi göstermek istiyorum.
Oh, aklıma gelmişken, sana gösterecek bir şeyim var.
Bizi gezdirir misin?
Onları gezdirebilir misin?
Beni gezdirebilir misin?
Onu gezdirebilir misin?
Tom sana bir şey göstermek istediğini söylüyor.
yüzümü TV'de göstermemi istedi.
Burada hemen kısa bir video paylaşmak istiyorum.
Sana başka bir şey göstermek istiyorum.
Sana bir şey göstermek istiyorum, Tom.