Examples of using "Terão" in a sentence and their turkish translations:
Kendi başlarının çaresine bakacaklar.
Onlar asla başarılı olmayacak.
Fırsatları olmayacak.
İnsanların yarın farklı düşünceleri olacak.
Evlerin bodrumlarının sorunları olması muhtemeldir.
Onlar öğle zamanı Morioka'ya varmış olacaklar.
Beklemeniz gerekecek.
Yardım almak zorunda kalacaksın.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
Tom ve Mary'nin nereye gittiğini merak ediyorum.
Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.
İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.
İkisinin de tadı oldukça iğrenç, ama ancak biri beni hasta edebilir.
Amerikalılar vergilerini hesaplamak için saatlerini harcarlar.
Seneye İngiltere'ye gitmen gerekecek.
Gitmek zorunda kalacaksın.