Examples of using "Sucesso" in a sentence and their turkish translations:
Sana başarılar diliyorum.
Başarılı olmayı hak ediyorsun.
Parti başarılıydı.
Bir sürü başarım var.
Onlar asla başarılı olmayacak.
O bana başarı diledi.
Çok büyük bir başarıydı.
Tom nihayet başardı.
Başarımı arkadaşıma borçluyum.
Konser, büyük bir başarı idi.
Başarısını için onu tebrik ettik.
Başarını duyduğuma memnun oldum.
Hiçbir başarı umudu yok.
Hepimiz başarı istiyoruz.
Tom başarılı bir kimse olmak istiyor.
Konser bir başarı idi.
Parti bir başarıydı.
Başarmak için endişeliyim.
Başarılı mı yoksa başarısız mı olacak.
- Operasyon başarılıydı.
- Ameliyat bir başarıydı.
Onun başarıya ulaşacağını umuyorum.
Başarı için biraz şans var.
Başarılı olmanı istiyorum.
şakalardan daha fazlasına ihtiyacınız var.
hepsinde de başarıyla çıkıyordu üstelik
ama asıl başarı burada gelecekti
Ve başarabilmek için ise mücadele veriyor
Deney başarılı olduğunu kanıtladı.
Tom başarılı bir avukat.
Tom'un başarılı olacağını her zaman biliyordum.
Başarının sırrı nedir?
Ameliyat başarıyla tamamlandı.
Başarısından dolayı onu kutladım.
Konser büyük bir başarıydı.
Bu, başarının bedelidir.
Tom, Mary'nin başarısını kıskandı.
Parti büyük bir başarıydı.
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
Festival büyük bir başarıydı.
Başarı, bir adamı egoist yapar.
Proje büyük bir başarıydı.
O başarısından memnun.
- O, benim başarımı kıskandı.
- Başarımı kıskandı.
Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.
Tom ve Mary onların başarısı kutladı.
Eğitim, başarının anahtarıdır.
O diplomatik misyonunu başarıyla gerçekleştirdi.
Neyse ki başarıya ulaşmak için birden fazla yol var
belkide başarı bunu sayesinde gelmiş olabilir
Başarını kutlamam izin ver.
Paul'ün başarısı bir efsaneydi.
O başarısını ailesine borçludur.
Başarının ne tadı ne de kokusu vardır.
Şöhret her zaman başarı ile el ele gitmez.
Kendine güven başarının anahtarıdır.
Genç yazar benzersiz bir başarı kazandı.
Onun programı büyük bir başarı sağladı.
Bu kitap öğrenciler arasında popüler.
Dürüstlük başarının garantisi değildir.
Tom başarılı bir muhabir oldu.
- Başarıya giden yol daima yapım aşamasındadır.
- Başarıya giden yol her zaman yapım aşamasındadır.
Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.
Filmin Japonya'da bir başarısı yoktu.
Birçok insan Tom'un başarısını kıskanıyor.
Başarmak için kestirme yoktur.
Başarısına çok çalışarak ulaştı.
- Sıkı çalış ve başaracaksın.
- Sıkı çalışırsan, başarırsın.
Başarısından hiç memnun değildi.
O kendi başarısının bir kurbanı.
Şöhret her zaman başarı getirmez.
- O kitabın çok başarılı olacağını öngördü.
- O, kitabın başarılı olacağını tahmin etti.
Bence toplantı bir başarıydı.
Belki başaracaksın.
Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.
Onun romanının başarısı onu zengin yaptı.
- Başarı ölçüsü mutlaka para değildir.
- Başarı ölçüsü ille de para değildir.
Tom başarısından memnun.
Ona ulaşabilirsek görevimiz başarıya ulaşmış olur.
Neyse ki başarıya ulaşmanın bir sürü yolu var.
Onun başarısını doğal karşıladık.
Bay Brown meslektaşının başarısını kıskanıyor.
Onun başarısı, onun çabalarının sonucudur.
Senin yardımın olmasa başaramazdım.
Başarımız için yardımınız gereklidir.
Hayalim Holivud'da bir aktör olarak başarılı olmaktır.
Başarılı bir şekilde mutfakta büyük bir sıçan yakaladı.
Delegeler başarılı olmadan doksan beş kez oy kullandı.
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
Tom başarısını anne-babasına borçlu.
- Başarı illa kazanılan para ile ölçülecek diye bir şey yoktur.
- Para başarının tek kıstası değildir.
Senin yardımın planımızın başarısı için çok önemlidir.
Operasyonun başarılı olduğunu bilmek beni rahatlattı.
Tüm çabalarına rağmen o başarılı olmadı.
Onun başarılarına gelince, ben çok umutluyum.
Bir iş adamı olarak başarılı olmanı çok istiyorum.
Kampanya bir başarıydı ve o, seçimleri kazandı.
Başarılı olmak için, zaten başarılısın gibi görünmen gerekir.
Bay Smith, oğlunun başarısından memnun.