Examples of using "Terá" in a sentence and their turkish translations:
Sen sürmek zorunda olacaksın.
Yalnız gitmek zorunda kalacaksın.
Ne alacaksınız?
Başlaman gerekecek.
Tom terk etmek zorunda kalacak.
Bir seçeneğin olmayacak.
Sanırım onun yapılması gerekecek.
Bizden biri gitmek zorunda kalacak.
Bununla yüzleşmek zorunda kalacaksın.
Yarın gelmek zorunda kalacaksın.
Tom beklemek zorunda kalacak.
Onu yapmak zorunda olacaksın.
Benimle gelmen gerekecek.
Onu yapmak zorunda olacaksın.
Tom oraya gitmek zorunda kalacak.
Burada beklemek zorunda kalacaksın.
Çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Tom'un değiştirilmesi gerekecek.
Başarılı mı yoksa başarısız mı olacak.
Ne kadar zaman geçti?
Tom şansını elde edecek.
Aktarmalı seyahat etmeniz gerekecek.
Tom'un bol miktarda yardıma ihtiyacı olacak
Ödemek zorunda kalacaksın.
Bir sonraki istasyonda inmeniz gerekecek.
Yıkanacaksın.
Onun bu ay bir bebeği olacak.
48 saat içinde her şey bitmiş olacak!
Onun kabul etmekten başka seçeneği olmayacak.
Onun kabul etmekten başka seçeneği olmayacak.
Tom oraya tek başına gitmek zorunda kalacak.
Tom'la konuşmak zorunda kalacaksın.
Daha özel olmak zorunda kalacaksın.
Artık sorunların olmayacak.
Yarın erken kalkmak zorunda kalacak.
Tom'un sorunları olacağını sanmıyorum.
Önümüzdeki ay onun bir bebeği olacak.
"insan yiyen Rudraprayag parsından" bahsediyor.
- Acıkmış olacaksın.
- Acıkacaksın.
Bunu Tom'dan rica etmek zorunda kalacaksın.
- Kız kardeşimin haziran ayında bir bebeği olacak.
- Kız kardeşim haziranda bir bebek doğuracak.
- Kız kardeşim haziranda bir çocuk sahibi olacak.
Bu kararın geniş ve ciddi sonuçları olacaktır.
- Tamir edemiyorum. Değiştirilmesi gerekecek.
- Tamir edemiyorum. Yenisiyle değiştirilmesi gerekecek.
Şehrin daha içlerine doğru girmeli.
Onu gördüğünde özür dilemek zorundasın.
İkinizden biri oraya gitmek zorunda olacak.
- Sıkı çalış ve başaracaksın.
- Sıkı çalışırsan, başarırsın.
Gelecek yıl kaç yaşında olacaksın.
Kız kardeşim gelecek yaz 13 yaşında olacak.
Tom asla para konusunda endişe etmek zorunda kalmayacak.
- Bunu başka bir yerde yapman gerekecek.
- Bunu başka bir yerde yapmak zorunda olacaksın.
En azından iş olmadan bir maaşa sahip olacak.
Tom yoğun bir hafta sonu geçirecek.
Beklemeniz gerekecek.
O, o görevi tekrar yapmak zorunda kalacak.
Tom muhtemelen çok beklemek zorunda kalmayacak.
Üşümeyecek.
Tom, beş yıl sonra şartlı tahliye olabilecek.
Yarın ormanın bize sunacağı maceraları kim bilir?
Yardım almak zorunda kalacaksın.
Tom yardım edecek birini bulması konusunda herhangi bir zorluk çekmeyecek.
Bu sefer başarısız olsanız bile, başka bir şansınız olacak.
Bu patlamış mısırların tadı bayat. Ne zaman yapıldıklarını merak ediyorum.
Yarın erken kalkmak zorundasın. Neden yatmıyorsun?
O yarından sonraki gün Viyana'ya gitmek zorunda.
Zamanınızı akıllıca harcayın ve her zaman yeterli zamana sahip olursunuz.
Depozito olarak üç aylık kira vermelisiniz.
Evimde yaşadığınız sürece kurallarıma uyacaksınız.
Gitmek zorunda kalacaksın.
Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.
Babam mayıs ayında kırk beş olacak.
Çocuk sahibi olamazsan, her zaman evlat edinebilirsin.
Eninde sonunda olacak bu.
Herkes Kate'in bir deha olduğunu ve başarılı bir geleceğe sahip olacağını söylüyor.
Tom'un sonunda bir ameliyata ihtiyacı olacak.
Genel olarak konuşulursa, bir kadın bir erkekten daha uzun yaşayacaktır.
Bu konuda daha fazla ayrıntı istiyorsanız, patronuma sormanız gerekecek.
Bu derste başarısız olursanız gelecek yıl onu tekrar almanız gerekecek.
Büyük babam bu sene yetmişine girecek.
"Yağmurun durup durmadığını merak ediyorum." "Umarım öyle olur."
İnşaat ekibi işi zamanında bitirmek için gece boyunca çalışmak zorunda kalacak.
ve dava açılırsa 50 bin TL tazminat ödemek zorunda kalırsınız'
İşi hazirandan önce bitirmek istiyorsan çok daha iyi çalışmak zorunda kalacaksın.
Her zaman bir karamsardan ödünç para al. O geri beklemeyecektir.
Bu yapmak zorunda kalacak.
Sonraki toplantı on haziranda olacak.
Seneye İngiltere'ye gitmen gerekecek.
Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.
Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.
- Hiç hata yapmayan biri hiçbir şey yapmayan biridir.
- Sadece bir şey yapmayanlar hata yapmazlar.
Eğer her şeyin bir sebebi varsa, sebebin sebebi var mıdır?
Tom yapmak istemese bile onu yapmak zorunda kalacak.