Examples of using "Problemas" in a sentence and their turkish translations:
Bu sorun olmamalı.
koltuk belası
hiçbir sıkıntı olmayacaktı
Birkaç sorun var.
Sorun çıkarmayın.
Onun sorunları var.
Sorunlar olabilir.
Hâlâ sorunlar vardır.
Bizim çok fazla sorunumuz yoktu.
Onun okulda sorunları var.
Çevre sorunları hakkında çok şey biliyorum.
yapısı bu.
-İş ağır mı? -Çok ağır.
Peki dertler bitti mi?
Her şey yolunda gitti.
Nefes alma zorluğu vardı.
Tom'un başı dertte.
Tom'un zihinsel problemleri var.
Şimdi başımız belada.
Daha büyük sorunlarım var.
- Üç sorunun var.
- Üç problemin var.
Biraz sorunum vardı.
Mary'nin kendi sorunları var.
- Sorunlarımızı çözüyoruz.
- Problemlerimizi çözüyoruz.
Bir sürü problemim var.
Tom'un işitme güçlüğü var.
İlgilenecek bazı sorunlarım var.
Senin problemlerin beni ilgilendirmez.
Birçok ülke yoksullukla ilgili sorunlar yaşıyor.
Uyumakta zorluk mu yaşıyorsunuz?
Tom bir sürü sorunlara neden oluyor.
Bugün çok zorluk yaşadım.
Tom birkaç sorun olduğunu söyledi.
Daha şimdiden Tom'un başına bir sürü iş açtım.
Keşke bu kadar çok sorunumuz olmasa.
Son dönemlerde biraz daha problemlerle karşılaşıyoruz artık
Bu telefon faturasında yanlışlıklar var.
Tom'un görme sorunları var.
Hapları yutmakta zorluk çekiyorum.
Daha fazla sorun istemiyorum.
Sırt problemlerim var.
Mary'nin kendi sorunları var.
Bana sorunlarını anlat.
Hiç sorun olmayacağını umuyorum.
Tom'un sağlık sorunları var.
Tom'un parasal sorunları var.
Biz her yerde sorunla karşılaştık.
Halledecek bir sürü sorunum var.
Yakında başka sorunlar ortaya çıktı.
Zor sorunlar yaratıcı çözümler gerektirir.
Tom ciddi bir zorluk içinde.
- Tom'un birkaç duygusal problemi var.
- Tom'un bazı duygusal sorunları var.
Her iki sorunu da çözdük.
Tom bana bir sürü sorun yarattı.
Uçak sorunsuz bir şekilde iniş yaptı.
Biz çözecek sorunlarımız var.
Tom bütün sorunları çözdü.
Bu, sıkıntılarıma ekleme yapıyor.
Tom mali sorunlarla karşı karşıya.
Ben fizikle sorunum var.
Bu sorunları nasıl düzeltmemiz gerekir?
Daha önce böyle sorunlarım asla olmadı.
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.
Ben kişisel sorunların hakkında duymak istemiyorum.
Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.
İşle ilgili biraz sorunum var.
O benim sorunlarımdan bıktı.
Onların kendi sorunları var.
Doktor, hafıza sorunlarım var.
- Sorunlarımı tartışmak istemiyorum.
- Sorunlarımdan söz etmek istemiyorum.
Ölüm bütün problemleri çözer
Tom'un okuma sorunu var.
Aşırı para sorunu yaşıyorlar.
Sıkıntıların henüz başlıyor.
Dünya sorunlarla dolu.
O bana birçok soruna neden oluyor.
Birkaç sorun olduğunu kabul ediyorum.
- Tom problem çözümünde çok iyidir.
- Tom problem çözmede çok iyi.
Benim işim sorunları öngörmek.
Tom'un ciddi sağlık sorunları var.
Hayat sorunlarla doludur.
Ben bir sorun olmadan İspanyolca okuyabilirim.
Bu sorunlar benim için önemli.
Tom ve Mary tüm sorunlarını çözdüler.
Tom'un okulda bir sürü sorunları vardı.
İlgilenilmesi gereken sorunlarımız var.
Sorun yaratmayı keser misin?
Tom'un bunun için başı belaya bulaşacak.
Tom'un sorunları olacağını sanmıyorum.
Şu an üstesinden gelebileceğimden daha fazla sorunum var.
Tom'un sorunlarını tartışmak istemiyorum.
Sorunların büyüklüğünü fark etmemiştim.
Sadece hayat sorunlarından kaçıyorsun.
Ama henüz yolun çok başında.
Evlerin bodrumlarının sorunları olması muhtemeldir.
- Başına bir sürü bela açtığım için üzgünüm.
- Sana bu kadar sıkıntı verdiğim için özür dilerim.
Onun zamanında uyanma sorunu var.