Examples of using "Dificilmente" in a sentence and their turkish translations:
Öğretmenimiz nadiren güler.
Minik parçacıkları çıplak gözle görmek zordur.
10:00 sonra Tom hemen hemen hiç çalışmaz.
bu günlerde ise böyle bir olaya pek rastlayamıyoruz
Tom nadiren geç kalır.
Tüm bunlar kendiliğinden kusursuzca gerçekleşmesi oldukça zor olan meşakkatli bir dizi olay.
Bir yerde hoşnutsuz olan nadiren bir başkasında mutlu olur.
Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.
Bazı insanlar özür dilemekte zorluk çekerler.
Tom nadiren geç kalır.
Burada neredeyse hiç yağmur yağmaz.
Hayatı kolay olarak düşünmek zordur ama hayatı zor olarak düşünmek kolaydır.