Examples of using "Professora" in a sentence and their turkish translations:
Ben öğretmenim.
Laura, sen bir öğretmen misin?
- O bir öğretmen.
- O bir öğretmendir.
O bir öğretmen olacak.
Mary bir öğretmen olmak istiyor.
Benim annem bir öğretmendir.
O bir öğretmene benziyor.
O bir öğretmendi.
O benim profesörüm.
O bir öğretmen olmak istedi.
Kız kardeşim bir öğretmen.
O bizim öğretmenimiz.
Ben iyi bir öğretmenim.
Cecilia bir öğretmen değildi.
O sizin öğretmeniniz mi?
Ben bir profesörüm.
O bir öğretmen olmak istedi.
Bu benim öğretmenim.
Kız kardeşim İngilizce öğretmenidir.
Hiç öğretmenlik yaptın mı?
Öğretmenim ve karımsın!
Profesör gülümsedi.
Öğretmen ne açıklıyor?
Öğretmen öğrenciye aşık oldu.
O çok iyi bir öğretmendir.
O bir doktor değil ama bir öğretmen.
Çok sağ olun hocam!
- Pratik en iyi öğretmendir.
- Uygulama en iyi öğretmendir.
Öğretmen öğrencilerini denetliyor.
Dün Profesör Gomez'i gördüm.
Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu biliyordu.
- Tom'un karısı bir öğretmendir.
- Tom'un eşi öğretmendir.
- Bir öğretmendim.
- Ben bir öğretmendim.
- Ben öğretmendim.
Bayan Smith bir İngilizce öğretmeni midir?
Almanca öğretmeni Alman bir kadına benziyordu.
- Annem bir lise öğretmenidir.
- Annem bir lise öğretmeni.
- Rusça öğretmeniyle konuşuyor.
- Rus öğretmenle konuşuyor.
O İspanyolca profesörü değil.
Annesi bir İngilizce öğretmenidir.
Biyoloji öğretmenine Sonia deniliyor.
Fransızca öğretmenimiz Kanadalı.
Öğretmenin kimdir?
Bayan Smith bizim İngilizce öğretmenimizdir.
Ben bir öğretmen olmak istiyordum.
Öğretmenimiz nadiren güler.
Bir öğretmen olmak istiyorum.
Sen öğretmensin.
Ben öğretmene güveniyorum.
Ben bir öğretmenim.
Tom'un öğretmen bir kızı var.
Öğretmen değil misin?
Kadın, öğretmenmiş gibi konuşuyor.
Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır.
Bugün yeni bir felsefe öğretmeni ile tanıştım.
Bu öğleden sonra benim sanat öğretmenimi görmek istiyorum.
Profesör Rosa'nın yerine geçen öğretmen Arjantinlidir.
Sen bir öğretmensin.
Tom Mary'nin iyi bir öğretmen olduğunu duydu.
Öğretmen, gürültücü olduğu için sınıfını azarladı.
İşte hocamız geliyor.
Yeni öğretmen nasıl biridir?
Xueyou, Lin Öğretmen'i görmeye geldiğinde dışarıda yağmur yağıyordu.
O benim öğretmenim.
Sen yeni öğretmen misin?
Öğretmen kitabı okudu.
- Sen iyi bir öğretmensin.
- Siz iyi bir öğretmensiniz.
Ben hâlâ bir öğretmenim.
Hiç öğretmen olmayı düşündün mü?
Öğretmenimiz şaşırmış görünüyordu.
Öğretmen Tom'la alay etti.
Eskiden bir Fransızca öğretmeniydim.
O çocuk öğretmenine aşık.
Sen çocuğumun öğretmenisin.
Öğretmen boy sırasına göre çocukları sıraya dizdi.
Bana Rusçanın büyük öğretmeni arkadaşım Marina'yı çok hatırlatıyorsun.
Ben vekil öğretmeni sevmiyorum.
Öğretmen Tom'u sınıftan kovdu.
Harika bir öğretmenim vardı.
Öğretmenine salakça sorular sordu.
Öğretmenimiz Almanya'da bulundu mu?
Öğretmen tahtaya bir şey yazdı.
Öğretmen kitap okuyor.
Bir öğretmen olmalıydım.
Öğretmenimizin havası yerinde.
Öğretmen onu sınıftan kovdu.
Harika bir öğretmen olduğuna bahse girerim.
Ne kadar süredir bir öğretmensin?
Öğretmenimin söylediği gibi, hem Yunanları hem de Truvalıları memnun edemezsiniz.
Tom bir öğretmen ile evlendi.