Examples of using "Chega" in a sentence and their turkish translations:
O ne zaman varır?
Yeter artık!
Yeterince yaşadım.
- Tamam, bu yeterli.
- Tamam, bu kadar yeter.
- Bu kadar konuşma yeter!
- Daha fazla sohbet yok!
Tom bugün varır.
Tom her zaman geç kalmaz fakat sık sık kalır.
- Okula nasıl gidersin?
- Okula nasıl gidiyorsun?
O yarın Paris'e ulaşır.
Bu gecelik bu kadar olsun.
- Yeter!
- Yeter be!
Yeter, dedim.
O her zaman erken varır.
Bu kadarı yeter. Ben artık istemiyorum.
O her zaman okula geç gelir.
Belime kadar battım.
O her zaman geç gelmez.
İyi, yeterli şiirsel görüntüler.
O, sık sık geç gelir.
Neden her zaman geç kalıyorsun?
Baban eve erken gelir mi?
Neden hep bu kadar geç geliyorsun?
Baban nadiren aşırıya kaçar.
Kenara çekil!
Ocak ayında gece erken gelir.
Tom ne zaman geliyor?
Trenin saat kaçta geleceğini kontrol edeceğim.
- Bu kadarı yeter.
- Benden paso.
Babam istasyona saat beşte varıyor.
Bu kapıdan mutfağa erişebilirsin.
Okula ne zaman varıyorsun?
İşe ne zaman varıyorsun?
Ne zaman eve geliyorsun?
Bu oda çok güneş almaz.
Andy bir randevuya asla geç kalmaz.
Tom genellikle buraya zamanında gelmez.
Tom sık sık okula geç kalır.
Tom'un niçin her zaman geç kaldığını anladım.
Kar seviyesi bele kadar. Gerçekten çok tuhaf.
Ama kâfi gelmiyor. Çekilmek zorunda kalıyor.
Onun geç gelmesi ya da gelmemesi önemli değil.
Bir randevuya her zaman zamanında varır.
Daha erken gelenler daha iyi yerleri kapar.
Sabreden derviş muradına ermiş.
İstasyona nasıl gideceğimi lütfen bana söyleyebilir misiniz?
Babam genellikle eve yedide gelir.
"Bu yeterli, değil mi?" "Evet, sanırım öyle."
Tom hep zamanında gelir.
O her zaman akşam 6.00'da eve varır.
Jim'in babası eve her zaman geç gelir.
Tom asla zamanında gelmez.
Ancak Gansu bölgesindeki küçük tarım köyüne vardığında,
ya geç gelip yada hiç gelmeyen arkadaşınız yok mu?
Ekspres akşam 6:30'da varır.
Tom nadiren geç kalır.
O her zaman eve akşam altıda gelir.
Geç kaldığın zaman bundan hoşlanmadığımı biliyorsun.
Her şeyin bir sonu vardır.
Genellikle eve varır varmaz televizyonu açar mısın?
Tom akşam yemeği için eve tam vaktinde gelir.
Komik bile değil.
Ancak avın gürültüsü serin gecede çok ilerilerden duyuluyor.
Bu tren bu gece saat 9.00'da Şikago'ya varacak.
gelen suyun yüksekliği 10 katlı bir binayı geçebiliyor
Günün sonu yaklaştıkça... ...saatte 1.000 kilometreden büyük bir hızla...
Tom nadiren geç kalır.
Buralarda hava erken kararıyor.Sonbahar zamanı geldiğinde güneş bir kaya gibi düşüyor gibi görünüyor.
Kayıp on milyon dolara varıyor.
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.
Yıldızın biz yıllar önceki halini görüyoruz. Çünkü o görüntü bize ışık hızıyla ulaşıyor.
Tom'un babası arada bir eve gelir ama asla uzun süre takılmaz.
Hiç kimse ten rengi veya özgeçmiş ya da dini nedeniyle başka birine nefret ederek doğmaz.İnsanlar nefret etmeyi öğrenmeliler ve nefret etmeyi öğrenebiliyorlarsa, aşk insan kalbine karşıtından daha doğal geldiği için sevmeyi öğretebilirler.