Translation of "Vollbrachte" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Vollbrachte" in a sentence and their turkish translations:

Er vollbrachte allein die Arbeit von zehn Männern.

Yalnız başına on adamın işini yaptı.

Tom vollbrachte, wovon wir glaubten, dass er es nicht zu vollbringen in der Lage wäre.

Tom başaramayacağını düşündüğümüz şeyi başardı.

Die Leute aus Dagestan waren verblüfft über ein kirgisches Mädchen, das in Moskau mit eigenen Händen ein Wunder vollbrachte.

- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.