Examples of using "Vollbrachte" in a sentence and their turkish translations:
Yalnız başına on adamın işini yaptı.
Tom başaramayacağını düşündüğümüz şeyi başardı.
- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.