Translation of "über" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "über" in a sentence and their turkish translations:

- Sie redeten über Liebe.
- Sie sprachen über Liebe.

Onlar aşk hakkında konuştular.

- Redest du über uns?
- Redet ihr über uns?

Bizim hakkımızda konuşur musunuz?

- Du weißt vermutlich mehr über mich als ich über dich.
- Ihr wisst vermutlich mehr über mich als ich über euch.
- Sie wissen vermutlich mehr über mich als ich über Sie.

Muhtemelen benim hakkımda senin hakkında bildiğimden daha fazlasını biliyorsun.

Über 40.000 Kubaflamingos.

40.000'in üzerinde Karayip flamingosu.

Sprach über alles

hepsinden bahsetti

Knapp über 2.

Neredeyse 2.

Jedermann klagt über sein Gedächtnis, niemand über seinen Verstand.

Herkes hafızası hakkında şikayet eder, hiç kimse anlayışı hakkında değil.

- Was weißt du über Küchenschaben?
- Was wisst ihr über Küchenschaben?
- Was wissen Sie über Küchenschaben?

Hamam böcekleri hakkında ne biliyorsun?

- Wir wissen alles über dich.
- Wir wissen alles über Sie.
- Wir wissen alles über euch.

Senin hakkında her şeyi biliyoruz.

- Was weißt du über Deutschland?
- Was wisst ihr über Deutschland?
- Was wissen Sie über Deutschland?

- Almanya hakkında ne biliyorsun?
- Almanya hakkında ne biliyorsunuz?

- Was weißt du über Israel?
- Was wisst ihr über Israel?
- Was wissen Sie über Israel?

İsrail hakkında ne biliyorsun?

- Was weißt du über Amerika?
- Was wissen Sie über Amerika?
- Was wisst ihr über Amerika?

Amerika hakkında ne biliyorsun?

- Ich weiß nichts über dich.
- Ich weiß nichts über euch.
- Ich weiß nichts über Sie.

- Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- Senin hakkında bir şey bilmiyorum.

- Was weißt du über mich?
- Was wisst ihr über mich?
- Was wissen Sie über mich?

Benim hakkımda ne biliyorsun?

- Ich sinne über eine Lösung nach.
- Ich denke über eine Lösung nach.
- Ich sinniere über eine Lösung.
- Ich sinne über eine Lösung.

Bir çözüm bulmaya çalışıyorum.

- Ich habe mich über nichts beschwert.
- Ich habe mich über nichts beklagt.
- Ich beklagte mich über nichts.
- Ich beschwerte mich über nichts.

Hiçbir şeyden şikayet etmedim.

- Bitte urteile nicht über mich!
- Bitte urteilt nicht über mich!
- Bitte urteilen Sie nicht über mich!

Lütfen beni yargılama.

Wir wissen mehr über andere Planeten als über unseren eigenen,

Diğer gezegenler hakkında kendi gezegenimizden daha fazla şey biliyoruz

- Die Dame ist über 80.
- Die Dame ist über achtzig.

Bayan seksenin üzerinde.

- Alle lachten über den Jungen.
- Jeder lachte über den Jungen.

Herkes çocuğa güldü.

- Erzähle mir etwas über dich.
- Erzähl mir was über dich.

Bana kendin hakkında bir şey söyle.

- Niemand spricht über mein Land.
- Keiner spricht über mein Land.

Hiç kimse ülkem hakkında konuşmuyor.

- Es ist direkt über dir.
- Es befindet sich über dir.

O tam senin üzerinde.

Über Musik zu sprechen ist wie über Architektur zu tanzen.

Müzik hakkında konuşmak mimari hakkında dans etmek gibidir.

- Ich weiß nichts über euch.
- Ich weiß nichts über Sie.

Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Er verfügt über ein Vermögen von über einer Million Dollar.

Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.

- Über Autos weiß Tom alles.
- Tom weiß alles über Autos.

Tom arabalar hakkında her şeyi biliyor.

- Tom springt über das Seil.
- Tom hüpft über das Seil.

Tom ip atlıyor.

- Lach nicht über mich.
- Mach dich nicht über mich lustig!

Benimle alay etme.

- Tom muss über dreißig sein.
- Tom muss über Dreißig sein.

Tom otuzun üstünde olmalıdır.

- Tom ist etwas über dreißig.
- Tom ist etwas über Dreißig.

Tom otuzun biraz üzerindedir.

- Sie ist schon über 70.
- Er ist schon über 70.

O 70 yaşını geçti bile.

Über nur 3 Medikamente

Sadece üç ilaçla

Wenn ich stattdessen über

Bunun yerine size

Reden wir über Generationen,

Jenerasyonlar hakkında konuşmaya başladığımızda

Die Spüle läuft über.

lavabonun taştığını,

Oder über die Schlucht?

Karşıya mı?

Man zieht es über.

Böyle takıyorsunuz.

über das Vertrauen ineinander

birbirlerine olan güveni konusunda ise

Jetzt reden sie über

şimdi güya anlatıyorlar ya

Er wohnt über mir.

O benim üst katımda yaşıyor.

Nichts geht über Flugreisen.

Hava yolculuğu gibi bir şey yoktur.

Der Topf kocht über.

Tencere taşıyor.

Freundschaft geht über alles.

Dostluk hepsinin en değerlisidir.

Sie klagte über Kopfschmerzen.

O, bir baş ağrısından yakındı.

Sie lachten über ihn.

Onlar ona güldü.

Er ist über vierzig.

Kırk yaşın üzerindedir.

Er redete über Musik.

O, müzik hakkında konuştu.

Sie sprachen über Kultur.

Onlar kültür hakkında konuştular.

Man lachte über sie.

Ona gülündü.

Sie sprechen über uns.

Onlar bizim hakkımızda konuşuyorlar.

Ich bin über 18.

18 yaşın üzerindeyim.

Sie ist über zwanzig.

O yirminin üzerinde.

Er ist über dreißig.

O otuz yaşın üzerindedir.

Alle lachen über mich.

Herkes bana gülüyor!

Man redet über dich.

Onlar senin hakkında konuşuyorlar.

Tom wohnt über mir.

Tom üst katımda yaşıyor.

Sie reden über Musik.

Onlar müzik hakkında konuşuyorlar.

Tom sprach über Sport.

Tom spor hakkında konuştu.

Ich schreibe über dich.

Senin hakkında yazıyorum.

Ich schreibe über uns.

Bizim hakkımızda yazıyorum.

Ich bin über dreißig.

Ben otuzun üzerindeyim.

Bist du über achtzehn?

18 yaşın üzerinde misin?

Traue niemandem über 20.

Yirminin üzerinde kimseye inanma.

Redet ihr über Tom?

Tom'dan mı bahsediyorsun?

Alle reden über Tom.

Herkes Tom hakkında konuşuyor.

Tom redete über Musik.

Tom müzik hakkında konuştu.

Reden sie über Tom?

Onlar Tom'dan bahsediyorlar mı?

Tom klagte über Rückenschmerzen.

Tom sırt ağrısından şikâyet ediyordu.

Sie sprachen über Politik.

Onlar politika konuştu.

Traue niemandem über dreißig.

Otuzun üzerinde kimseye güvenme.

Alle reden über sie.

Herkes onun hakkında konuşur.

Er lachte über mich.

O bana güldü.

Tom blieb über Nacht.

Tom yatıya kaldı.

Tom sprang über Bord.

Tom gemiden denize atladı.

Alle lachten über ihn.

Herkes ona güldü.

Niemand spricht über ihn.

Kimse onunla ilgili konuşmuyor.

Reden die über uns?

Onlar bizim hakkımızda konuşuyor mu?

Erzähle mir über ihn.

Bana onunla ilgili bir şey söyle.

Nur über meine Leiche!

- Cesedimi çiğnemeden olmaz.
- Cesedimi çiğnemen lazım.

Ich spreche über dich.

- Senin hakkında konuşuyorum.
- Sizin hakkınızda konuşuyorum.

Gehe über den Fluss!

Nehri geçin!

Ken klagte über Kopfschmerzen.

Ken bir baş ağrısından şikayetçi.

Lach nicht über mich.

Bana gülme.

Wir sprachen über Basketball.

Biz basketbol hakkında konuştuk.

Tom klagte über Kopfschmerzen.

- Tom bir baş ağrısından şikayet etti.
- Tom bir baş ağrısından yakındı.

Spring über die Piranhapflanze!

Pirana bitkisinin üzerinden atla.

List geht über Gewalt.

Kurnaz şiddeti görmezden gelir.

Tom ist über zwanzig.

- Tom yirmili yaşlarındadır.
- Tom yirmili yaşlarında.

Maria ist über 20.

Mary yirmili yaşlarındadır.

Lachen sie über mich?

- Bana mı gülüyorlar?
- Bana gülüyorlar mı?

- Er hat über meinen Witz gelacht.
- Er lachte über meinen Witz.

O benim şakama güldü.

- Er sprang über einen Graben.
- Er ist über einen Graben gesprungen.

O hendekten atladı.

- Hast du irgendwelche Bücher über Armenien?
- Haben Sie Bücher über Armenien?

Ermenistan hakkında bir kitabınız var mı?