Examples of using "Sut" in a sentence and their turkish translations:
Bir bakışta, çocuğun aç olduğunu anladı.
Ona baktı ve onun kızgın olduğunu biliyordu.
Mary seçim sonuçlarını öğrendiğinde mutlu hissetti.
Soru öyler zordu ki hiç kimse cevaplayamadı.
Fazla yiyeceği ne yapacağını bilmiyordu.
Onu hiç kimse bilmiyordu.
Tom neye inanacağını bilmiyordu.
Ona ne söyleyeceğini bilmiyordu.
Tommy son soruyu cevaplayamadı.