Examples of using "Marmite" in a sentence and their turkish translations:
Bob demliği su ile doldurdu.
Havuçları tencereye koy.
Ne demişler? İzlenen tencere asla kaynamaz.
Ben her zaman balığa çıkıyor olamam, eve domuz pastırması getirmek zorundayım.
Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.