Examples of using "Fasse" in a sentence and their turkish translations:
Soğuk olduğunda hoşuma gidiyor.
- Ne yapmamı istiyorsun?
- Ne yapmamı istersin?
O konuda ne yapmak istiyorsun?
O konuda ne yapmamı istiyorsun?
Bunu yapsam hoşuna gider mi?
Onu yapmamı ister misin?
Onun ne yapmasını istersiniz?
Sıcak havayı severim.
Tom'un ne yapmasını istiyorsun?
Bekletilmek hoşuna mı gidiyor?
Sen tam olarak ne yapmamı istiyorsun?
Ben bekletilmekten hoşlanmıyorum.
Bununla ne yapmamı istersiniz?
Bu konuda bir şey yapmamı ister misiniz?
Gerçekten Tom'un bunu yapmasını istiyor musun?
Kahve yapmamı ister misin?
Onu nasıl yapmamı istiyorsun?
Karanlık olmadan eve gel.
Benim yaptığımı seviyor.
Çok dikkatli olmalıyız.
Ne yapmamı umuyordun?
O bekletilmekten rahatsız oldu.
Hava ısınmadan önce bunu yapalım.
Tom'un onu yapmasına ihtiyacım vardı.
Peki yapmamı istediğin şey nedir?
Ne yapmamı istemiyorsun?
Onların ne yapmamı istediklerini biliyorum.
Ne yapmamı isteyeceklerini biliyorum.
Onun aptalca bir şey yapmayacağından emin ol.
O işi yapmamı ister misin?
Keşke o bizim takımda olsa.
Ne yaparsa yapsın, onu iyi yapar.
Kahve yapmamı ister misin?
Biri bir şey yapmak zorunda.
- Onu yapmama izin ver.
- Onun onu yapmasına izin ver.
Hava kararmadan dönmelisin.
Onu şimdi yapmam gerekiyor.
- Yatağımı yapmam lazım.
- Yatağımı yapmam gerek.
Biz ne yapılması gerektiğini biliyoruz.
O, onun yapmasını istediği her şeyi ona yaptırdı.
Onun beni nasıl hissettirdiğini düşünüyorsun?
Tom'un bunu senin için yapmasını gerçekten istiyor musun?
Bana ne yaptırırdın?
ilk gevşek bir ilmektir bu.
İngiltere her erkeğin görevini yapacağını umuyor.
Herkes onu yapmamı istedi.
Bütün çocuklar hava kararmadan önce uyudu.
Yolu yok, onu yapacağım.
Havanın kararması sonrasına kadar gitmeyeceğiz.
Tom'un umursadığını sanmıyorum.
Sizin için onu yapmamı ister misiniz?
Herkesi aynı şeyi yapmaya zorluyorum.
Onun böyle bir şey yapacağı benim için inanılmaz.
Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?
sadece bir şey yapmam gerektiğini değil,
Bu biraz acıtabilir.
- Bugün sadece çok sıcak olmamasını diliyorum.
- Keşke bugün çok sıcak olmasa.
Sanırım bazı değişiklikler yapmamızın zamanı.
- Bana ne yapmamı istediğini söyle.
- Benim ne yapmamı istediğini bana söyle.
Onun davanın kesin bir raporunu hazırlaması gerekiyor.
Eğer yapmamı istiyorsan, sana yardım etmeye hazırım.
Bir mola alabilir miyim?
Tom'a bunu senin için yapmasını rica etmemi istiyor musun?
Neden onu yapmamı istediğini bilmiyorum.
Yapmamı istediğin başka bir şey var mıydı?
müziğin artık hayatımın bir parçası olmayacağı fikri
yahu çılgınca yerdik onu karnımız ağrıyıncaya kadar
Yeni bir takım elbise yaptırmalıyım.
Ne olursa olsun, oyun oynanacak.
Bu küçük kızla ne yapmamı istiyorsun?
Uzun süre bekletilmeye tahammül edemedi.
Ne yaparsam yapayım, daha iyisini yapabileceğimi söyledi.
Onun ne yapmamı istediğini anlamıyorum.
Sana yiyecek bir şey yapmamı ister misin?
Onu yapmamam için bir neden yok.
Hava kararmadan zirveye ulaşmayı umuyoruz.
Hava kararmadan önce köye ulaştım.
Hava kararmadan otele varmak istiyorum.
Tom ne istiyorsa yapabilir.
Bundan memnun olmamı bekleme benden.
Tom, Mary'nin onun ne yapmasını istediğini bilmiyor.
Bu işi hava kararmadan bitirmeliyim.
Tom hiç senin için ev ödevini yaptı mı?
Eğer istiyorsan, onu senin için yaparım.
Bu küçük matarayla inmemi mi istiyorsunuz?
Bunu neden yapmamı istediğini bilmiyorum.
Tom'a bunu senin için yapmasını rica etmemi istiyor musun?
Önce evlenmek mi istersin yoksa çocuk sahibi olmak mı?
Bunu yapmamamın bir sakıncası var mı?
Bu filmin çok para kazanacağı pek muhtemel değil.
Tom muhtemelen Mary'nin ne yaptığını umduğunu bilmiyor.
Tom yapmasını istediğim şeyi yapamadı.