Examples of using "Carottes" in a sentence and their turkish translations:
Ben havucu seviyorum
O havuçlardan nefret ediyor.
Ok yaydan çıktı. Tekrarlıyorum: Ok yaydan çıktı.
Ben havuçları sevmem.
O havuçtan nefret eder.
Tom havuçları dilimledi.
Tavşanlar havuç yemeği severler.
Havuçlar ucuz!
Havuç üç dolar.
Tom havuç sevmez.
Bir sürü havuç yerim.
Bu havuçları kendim yetiştirdim.
Bakkal dükkanında havuç satıyorlar.
Havuçları tencereye koy.
O, havuç tepelerini kesti.
Tavşanlar havuç yemeği severler.
Senin havuç sevmediğini unuttum.
Havuç çok miktarda A vitamini içerir.
Havuç gözleriniz için iyidir.
Havuçtan hiç hoşlanmam.
"Havuç sevmem." "Ben de."
Patatesleri ve havuçları soy.
Bizim kaz pişiriliyor.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
Soğandan nefret ettiğimden daha fazla havuçtan nefret ediyorum.
Havuç sevmez bu yüzden onu yemedi.
Annem çocukluğumda bana her gün havuç yedirirdi.
Turp havuçtan daha pahalı olabilir.
Tom Mary'nin çiğ havuç yemeyeceğini bildiğini söylüyor.
Havuç hariç, onun yemeyeceği hiçbir şey yok.