Examples of using "Bouillir" in a sentence and their turkish translations:
Biraz su kaynatın.
Suyu kaynatın.
Suyu kaynayıncaya kadar ısıt.
Mümkünse deniz minarelerini haşlayın.
Su kaynamaya başladı.
Bu beni çok kızdırır.
Onlar içmek için su kaynatıyor.
Bunu duymak beni çok sinirlendirdi.
Yumurtaları pişirmek için suyu kaynat.
Tom biraz su kaynattı.
Su kaynatıyorum.
Su kaynatıyoruz.
Kahve demliğinde su kaynatıyor.
Suyu bir tencerede kaynatıyorum.
- Yüksek ateşte pişirmeyle kısık ateşte pişirmenin ne farkı var?
- Fokurdatmayla tıkırdatmanın farkı ne?
ve su kaynatma şekilleri tamamen aynı.
Yumuşayıncaya kadar patatesleri kaynat.
Jessie kahve yapmak için su kaynatıyor.
Çay için su kaynatıyorlar.
Su kaynatamıyorum. Gaz yok.
Tom Mary'ye kağıt bir bardakta nasıl su kaynatacağını gösterdi.
Bu patatesleri kaynatın.
Ben her zaman balığa çıkıyor olamam, eve domuz pastırması getirmek zorundayım.