Examples of using "Train" in a sentence and their turkish translations:
Treni durdurun.
- Treni bekliyorum.
- Bir tren bekliyorum.
Günlük hayattan uzaklaşmak istedi.
Treni kaçırdım.
İşte tren geliyor.
Bir trene binelim.
O bizim tren.
Bir tren bekliyorum.
Treni bekliyorum.
Tren sonunda geldi.
Ben trenle seyahat etmeyi seviyorum.
Bu her zamanki gibi bir iş.
Ben trenlere binmekten hoşlanırım.
O, trenden indi.
Onlar trene bindiler.
Treni kaçıracaksın.
Hangi trene bineceksin?
Sen trende miydin?
- Trenimiz geçikti.
- Trenimiz geç kaldı.
Trenden indik.
Tren zamanında geldi.
Akşam yemeği yiyor musun?
Onlar trenden inerken bizi gördü.
Trenle gidelim.
Treni kaçırdım.
Tren raydan çıktı.
Bak, tren buraya geliyor.
- Tren kalabalıktı.
- Tren tıklım tıklımdı.
Tren yavaş yavaş hızlandı.
- Onlar lüks içinde yaşıyorlar.
- Onlar çok rahat bir yaşam sürüyor.
Onlar treni kaçırdılar.
O, trenden indi.
Hangi trene biniyorsun?
Bu son tren.
- Tren gitti.
- Tren kalktı.
Tren durdu.
Tom trenden indi.
Tren geldi.
Trenimi kaçırdım.
Tren nerede?
Trenimi kaçırdım.
Ben trenle seyahat etmeyi severim.
Bir sonraki trene yetişeceğim.
Hemen trenden in.
O bir trene benziyor.
Tren ne zaman gelecek?
- Tren yakında kalkacak.
- Tren kısa süre içinde hareket edecek.
Çalışıyordum.
Tren her zaman zamanında gelir.
Tom yanlış trene bindi.
Tren tam zamanında geldi.
Bu tren nereye gidiyor?
İçki mi içiyordun?
Birisi geliyor.
Ne saklıyorsun?
Ölüyorlar.
- Onlar dans ediyorlar.
- Dans ediyorlar.
Rüya görüyorsun.
Beni taklit mi ediyorsun?
Siz yanlış trendesiniz.
Ben sadece oyalanıyordum.
Tren zamanında vardı.
- Çalışıyor musunuz?
- Çalışıyor musun?
Neden bekliyorsun?
Şimdi yalan söylüyorsun.
Ne izliyorsun?
Kazanıyorduk.
Ölüyor muyum?
İçiyor musun?
Ne içiyorsun?
Tren kasabaya vardı.
Sen trende uyudun.
Acele et! Tren burada!
Onlar oyalıyorlar.
bedenlerinin arka kısmını tamamen sallıyorlar.
Tren çarpışmaları gibi
Tren bir tünele girdi.
Bizim tren aniden durdu.
- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.
Treni kaçıracaksın.
Tren az önce ayrıldı.
Bir tren beklemek sıkıcı.
Tren zamanında vardı.
Her zamanki trenimi kaçırdım.
Şimdi çalışıyorum.
O, trene atladı.
Tren şimdi vardı.