Examples of using "Temps" in a sentence and their turkish translations:
Bazen çalışırım!
Tom arada bir uğrar.
- Zaman çabuk geçiyor.
- Zaman uçar.
- Zaman su gibi akıp gidiyor.
- Zaman geçip gidiyor.
Ara sıra beni görmek için gel.
Zaman zaman onu düşünürüm.
Zamanım var.
Acele etmeyin.
Arada bir ondan bir çağrı alırım.
Ara sıra Esperanto çalışıyorum.
Zaman zaman Tom'la karşılaşırım.
Lütfen ara sıra bana yazınız.
O zaman zaman bana yazdı.
Evet, o zaman zaman olur.
O zaman zaman hâlâ bana yazıyor.
Biraz boş zamanım var.
Tom hâlâ zaman zaman beni arar.
O burada zaman zaman öğle yemeği yer.
Ben zaman zaman onunla karşılaşırım.
Tom, Mary'yi arada bir arar.
Tom, hala zaman zaman bana yazar.
Bu bazen olabilir.
Bazen uğra ve beni gör.
O, etkin biçimde, zaman zaman olur.
"Sometimes" ile ne demek istiyorsun?
O hâlâ zaman zaman olur.
Hava soğuyor.
Tom arada bir buraya gelir.
Tom arada bir Mary'den haber alır.
Hâlâ Tom'u zaman zaman arıyorum.
- Zamanını boşa harcıyorsun.
- Zamanı harcıyorsun.
Hava nasıl?
- Bu an meselesi.
- Nihayet.
- Hele şükür.
Babam zaman zaman beni ziyaret eder.
Hava düzeldi.
Beni zaman zaman hatırla.
Zamanın bitti.
Ara sıra TV izlerim.
Hava nasıl?
Arada bir beni görmeye gelir.
Bu zaman alır.
Zaman harcıyorsun.
Havaya bağlı.
Sen vakit kaybedeceksin.
Zaman boşa geçiyor.
O, arada bir bana yazar.
Zamanı harcıyorsun.
- Zamanlar dayanıklıdır.
- Devir kötü.
- Tom ara sıra beni görmeye gelir.
- Tom arada bir ziyaretime gelir.
Arada bir golf oynarım.
Zaman zaman çıkalım ve birlikte akşam yemeği yiyelim.
Hava nasıl?
Ara sıra tenis oynarım.
Ara sıra sinemaya giderim.
Vaktin bitti.
Tom ara sıra Boston'a gider.
Hâlâ onu zaman zaman yapıyorum.
Zaman zaman atlara binmeyi severim.
Tom zaman zaman başını derde sokuyor.
Zaman akıp gider mi? Yoksa zaman duruyor biz mi zamanda ilerliyoruz?
Bazen onlarla buluşuyoruz.
Biraz zaman alacak.
Mesela zaman.
aynı zamanda
Ne muhteşem bir hava.
Ne harika hava!
- Zaman akıp gidiyor.
- Zaman geçip gitmekte.
- Zamanlar değişiyor.
- Devir değişiyor.
Hava ne kadar berbat!
Ne güzel bir hava!
- Zaman tükeniyor.
- Zaman bitiyor.
Ne kadar da kötü hava!
Zaman zaman çocuklara bakmalısın.
Lütfen zaman zaman bana yaz.
- O, zaman zaman oğluna yazar.
- Zaman zaman oğluna yazar.
Ara sıra oğlumu görmek için gelir.
O, ara sıra bana yazacağına söz verdi.
O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.
Hava yağmurlu kaldı.
O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.
Hava aniden değişti.
Onlar hava hakkında sohbet ettiler.
Bir süre onu dinledik.
O buraya sadece zaman zaman gelir.
İstediği gibi zaman harcadı.
Bunlar kötü zamanlar.