Translation of "L'attraper" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "L'attraper" in a sentence and their turkish translations:

Cette personne essaierait de l'attraper en l'air

o kişi havada yakalamaya çalışırdı

Je me dis : "Elle va l'attraper, celui-là."

"Bunu kesinlikle yakalayacak." diye düşünüyordum.

Il faut l'attraper et le mettre dans cette bouteille.

Tamam, bu ufaklığı alıp onu bu su şişesine koymalıyız.

Je ne vais pas l'attraper, je dois me faire soigner.

Onu bir daha yakalayamayız, bunu tedavi ettirmem gerek.

Au moment même où vous essayez de l'attraper, il s'envole.

Onu yakalamaya çalıştığınız anda uçar gider.

Le chat a traqué la souris mais n'est pas arrivé à l'attraper.

Kedi fareyi kovaladı ama yakalayamadı.