Examples of using "N'est" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse mükemmel değildir.
Hiçbir şey kolay gelmez.
Hiçbiri kabul edilmez.
Hiçbiri doğru değil.
Komik değil.
ki kulağa basit gelebilir -- kaçınılmazdı.
o kadar da zor bir durum değil, haksız mıyım?
Kimse unutulmadı ve hiçbir şey unutulmuş değil.
Tom gelmedi, değil mi?
Bu mümkün değil, değil mi?
Tom ciddi değil, değil mi?
Noel değil, değil mi?
O, genç değil, değil mi?
Hiç komik değil.
Bu komik değil.
Kilitli değil.
- Sevimli değil mi?
- Şirin değil mi?
- Cici değil mi?
- O sadece bir çocuk.
- O sadece bir çocuktur.
- O kızgın değil.
- O öfkeli değil.
- O sinirli değil.
O sadece bir çocuk.
O Fransızca değil.
O, aptal değildir.
Hiç kimse gerçeği bilmiyor.
- Bu asla olmadı.
- Bu hiç yaşanmadı.
Bu komik değil.
O doğru değil mi?
Bu mümkün değil.
O sadece geçici.
O çok uzak değil, değil mi?
O çok iyi değil, değil mi?
Tom çok spontane değil, değil mi?
Tom çok uzun boylu değil, değil mi?
Güzel değil mi?
Bu sinir bozucu değil mi?
O bir Amerikalı değildir.
Komik değil.
Bu iyi değil.
- Bu önemli değil.
- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.
Daha iyi değil mi?
Zor değil.
Tom bir doktor değil.
Açık olmayan Fransızca değildir.
- O can sıkıcı değil mi?
- Canını sıkmıyor mu?
O fena değil.
- Bu gerçek değil.
- Gerçek değil.
- Komik değil.
- O komik değil.
- Bu komik değil!
O, evde değil.
Bu doğru değil.
O sadece bir çocuk.
Bu senin için çok zor değil, değil mi?
Değil mi?
bu fırsat verilmiyor.
Değil mi?
Bu değil
Hiç kimse hatasız değildir.
Bu bir şey değil.
Hiçbir şey imkansız değildir.
- Kimse rakipsiz değil.
- Kimse yenilemez değil.
Hiç kimse vazgeçilmez değildir.
Hiçbir şey mükemmel değildir.
Hiç kimse gözden çıkarılamaz.
- Hiç kimse masum değildir.
- Kimse masum değil.
Hiç kimse yenilmez değildir.
Hiç kimse heyecanlı değil.
Burada kimse yok.
Hiçbir şey tuhaf değil.
Kimse yaralı değil.
Hiçbir şey planlı değil.
- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.
Kimse gelmedi.
Hiçbir şey aynı değil.
Hiç kimse meşgul değil.
Hiç kimse ölümsüz değil.
Hiçbir şey kutsal değil.
Hiç kimse varmadı.
Hiçbir şey bağışlanmaz.
Kimse mantıklı değil.
Kimse gitmedi.
O evde değil, değil mi?
Judy iyi bir şarkıcı değil, değil mi?
O sadece bir oyun.
Evde kimse yok.
Bunu kimse bilemez.
Hiç kimse hatalı değil.
Romantik değil mi?
Bu harika değil mi?
O bir öğrenci değil.
Bu benim hatam değil, değil mi?
O heyecan verici değil mi?