Examples of using "Dois" in a sentence and their turkish translations:
Öğrenmek zorundayım.
Gitmeliyim.
Daha çok çalışmalısın.
Yaklaşıyor olmalıyım.
Sana yardım etmeliyim.
Acele etmeliyim.
- Daha fazla ders çalışmalısın.
- Daha çok çalışmalısın.
Çalışmalısın.
Yatmaya gitmek zorundayım.
Cesur ol!
Seni yok etmeliyim.
Benim cezalandırılmam gerekiyor.
Onu boyamak zorundayım.
- Bir örnek oluşturmam gerekiyor.
- Bir örnek oluşturmak zorundayım.
Sana çok şey borçluyum.
Sağır oluyor olmalıyım.
Ben üst kata gitmek zorundayım.
Sana çok borçluyum.
Hayatta kalmak zorundasın.
Çalışmak zorunda mıyım?
Çalışmalıyım.
Ona yardımcı olmalısın.
- Çalışmak zorundayım.
- Çalışmam gerekiyor.
Bana yardım etmelisin.
Hayal kuruyor olmalıyım.
Gelmek zorundasın.
- İçeri girmem gerekiyor.
- İçeri girmeliyim.
- İçeri girmek zorundayım.
- Bana yardım etmelisin.
- Bana yardım etmen gerekir.
Prova yapmak zorundayım.
Bilmek zorundayım.
Çalışmak zorundayım.
Durdurmalıyım.
Yeniden başlamalıyım.
- Beklemek zorundayım.
- Beklemem gerekiyor.
Denemek zorundasın!
Dinlemelisin.
- Kalmak zorundasın.
- Kalmak zorundasınız.
Ben yazı yazmalıyım.
Seni aramalıyım.
Ona yardım etmek zorundayım.
Başlamalısın!
Beklemelisin.
Devam edeyim mi?
Kaka yapmalıyım.
Ölmelisin.
Ben dışarı çıkmalıyım.
- Kaçmak zorundayım.
- Kaçmalıyım.
- Kaçmam gerekiyor.
Onu durdurmalısın.
Seni nerede bekleyeyim?
Sana ne diyeyim?
- Uyumam lazım.
- Ben yatmaya gitmeliyim.
- Yatmak zorundayım.
Şimdi gitmeliyim.
Yavaş hareket etmem gerekiyor.
Ne borçluyum?
Boston'a gitmek zorundasın.
İşe gitmek zorundayım.
Giyinmek zorundayım.
Sebzeleri pişirmem gerek.
Özür dilemek zorundayım.
Sana bir şey borçluyum.
Artık çalışmalısın, makinene geri gitmen gerekir.
Onu durdurmalısın.
Sana hayatımı borçluyum.
Sen bana bir tane borçlusun.
Bu dağa tırmanmak zorundayım.
Bu sorunu çözmek zorundayım.
Sana hiçbir borcum yok.
Sana bir açıklama borçluyum.
Sana bir bira borçluyum.
- Bunu senin için hecelemem gerekiyor mu?
- Bunu senin için hecelemek zorunda mıyım?
Sana bir iyilik borçluyum.
Sana bir öğle yemeği borçluyum.
Gerçekten gitmeliyim.
Fransızca çalışmalıyım.
Sana ne kadar borçluyum?
Diyetimi değiştirmek zorunda mıyım.
Sana bir akşam yemeği borçluyum.
Çok sessiz olmak zorundasın.
İngilizceni geliştirmek zorundasın.
Sizinle hemen konuşmak zorundayım.
Odamı temizlemek zorundayım.
Borçlarını ödemelisin.
Ateşinizi ölçmem gerekiyor.