Examples of using "Bénéficier" in a sentence and their turkish translations:
ve sessizliğin sesinden daha çok faydalanabilmek için.
Biz onun tüm deneyiminden istifade edebiliriz.
mahrum bıraktı ve bizim uzayın nadir kişiler, zenginler
bir gram bile faydalanmamak için el birliğiyle bu programa karşısınız
Sonuçta bu küresel krizden tek faydalananlar onlar, değil mi?