Examples of using "économisé" in a sentence and their turkish translations:
O, çok para biriktirdi.
O, yolculuk için para biriktirdi.
Onun tavsiyesi sayesinde, çok para biriktirdim.
Dan biriktirdiği tüm parayı Linda'ya verdi.
Küçük bir miktar para biriktirdi ve Hindistan'a gitti
Noele kadar bir araba almak için yeterli para biriktirmeliydim.
Evi yalıttığımızdan beri kalorifer yakıtında çok tasarruf yaptık.
Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti.