Translation of "D'ici" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "D'ici" in a sentence and their turkish translations:

- Sors d'ici.
- Sors d'ici !
- Sortez d'ici !

Defol.

- Sortez-le d'ici !
- Faites-le sortir d'ici !
- Sors-le d'ici !
- Fais-le sortir d'ici !

- Çıkar onu buradan!
- Çıkarın onu buradan!

- Sortez-la d'ici !
- Sors-la d'ici !

Çıkar onu buradan!

- Sors d'ici, maintenant !
- Sortez d'ici, maintenant !

Şimdi buradan defolun!

- Dégage simplement d'ici !
- Dégagez simplement d'ici !

- Sadece buradan çık.
- Sadece buradan çık!

- Nous sortons d'ici.
- Nous partons d'ici.

Buradan gidiyoruz.

- Sortez-le d'ici !
- Sors-le d'ici !

Onu buradan çıkarın.

Sortons d'ici.

Buradan çıkalım.

Sortons d'ici !

Çıkarın bizi buradan.

- Fais-la sortir d'ici.
- Sors-la d'ici !

Onu buradan çıkarın.

- Il m'a fallu sortir d'ici.
- Il m'a fallu m'extirper d'ici.
- J'ai dû sortir d'ici.
- J'ai dû m'extirper d'ici.
- J'ai dû me tailler d'ici.
- Il m'a fallu me tailler d'ici.

Ben buradan uzak durmak zorundaydım.

- Je veux sortir d'ici.
- Je veux m'extirper d'ici.

Buradan çıkmak istiyorum.

- Voulez-vous sortir d'ici ?
- Veux-tu sortir d'ici ?

Buradan çıkmak ister misin?

Sortez tous d'ici !

Hepiniz buradan defolun!

Nous sommes d'ici.

Biz buralıyız.

Nous partons d'ici.

Biz buradan ayrılıyoruz.

- Sors.
- Sors d'ici.
- Sortez.
- Allez à l'extérieur.
- Sortez d'ici.

- Çık dışarı.
- Dışarı çıkın.

- Fous le camp d'ici !
- Foutez le camp d'ici !
- Fous le camp d'ici, nom de Dieu !

Defol git buradan!

- Je dois sortir d'ici.
- Il faut que je sorte d'ici.
- Il me faut sortir d'ici.

Ben buradan çıkmak zorundayım.

- Sors d'ici, tout de suite !
- Sortez d'ici, tout de suite !

Hemen buradan çıkın.

- Je vous veux hors d'ici.
- Je te veux hors d'ici.

Buradan çıkmanı istiyorum.

- On doit te sortir d'ici.
- Nous devons vous sortir d'ici.

- Seni buradan çıkarmak zorundayım.
- Seni buradan çıkarmalıyız.

- Quand te barres-tu d'ici ?
- Quand vous barrez-vous d'ici ?

Buradan ne zaman çıkıyorsun?

- Je dois sortir d'ici.
- Il faut que je sorte d'ici.

- Buradan çıkmalıyım.
- Buradan çıkmam gerekiyor.

- Vous pouvez sentir l'océan d'ici.
- Tu peux sentir l'océan d'ici.

Buradan okyanusu koklayabilirsin.

Et ça vient d'ici

ve buradan gelmektedir

Ne bouge pas d'ici.

Buradan ayrılmayın.

Une voiture s'approchait d'ici.

Bir araba buraya yaklaşıyordu.

Sortez d'ici et vite.

Defol buradan ve hızlı bir şekilde.

Comment sort-on d'ici ?

Buradan nasıl çıkarız?

Assieds-toi près d'ici !

Buraya yakın oturun.

Sydney est loin d'ici.

- Sydney buradan çok uzak.
- Sydney buradan uzak.

J'essaye de sortir d'ici.

Buradan çıkmaya çalışıyorum.

Tom habite près d'ici.

Tom buradan uzakta yaşamıyor.

Tokyo est loin d'ici.

Buradan Tokyo'ya uzaktır.

Fichons le camp d'ici.

Bu yerden çıkalım.

Nous devons partir d'ici.

Buradan kaçmamız gerekiyor.

Je dois sortir d'ici.

Buradan çıkmalıyım.

- D'ici, je ne vois rien.
- Je n'arrive à rien voir d'ici.

Buradan bir şey göremiyorum.

- Il nous faut juste sortir d'ici.
- Il nous suffit de sortir d'ici.

Biz sadece buradan çıkmak zorundayız.

- On ferait mieux de sortir d'ici !
- Nous ferions mieux de sortir d'ici !

Buradan çıksak iyi olur.

- À quelle distance d'ici vivez-vous ?
- À quelle distance d'ici vis-tu ?

Buradan ne kadar uzakta oturuyorsun?

- Je dois te faire sortir d'ici.
- Je dois vous faire sortir d'ici.

- Seni buradan çıkartmalıyım.
- Seni buradan çıkartmam gerekiyor.
- Seni buradan çıkartmak zorundayım.

- Sors d'ici et ne reviens jamais !
- Sortez d'ici et ne revenez jamais !

Buradan defol ve hiç geri gelme!

Annonce Apple postée complètement d'ici

Buradan sonrası tamamen Apple reklamı

La gare est loin d'ici.

İstasyon buradan uzaktır.

Je répondrai d'ici trois jours.

Üç gün içinde cevap vereceğim.

Je ne suis pas d'ici.

Buralı değilim.

Ma maison est loin d'ici.

Evim buraya uzak.

Il me faut m'échapper d'ici.

Buradan kurtulmak zorundayım.

Je n'irai pas d'ici demain.

Yarına kadar gitmeyeceğim.

Vous devriez sortir d'ici, demain.

Yarın buradan almanız gerekir.

Elle vit assez près d'ici.

O oldukça yakında yaşıyor.

Elle est immédiatement partie d'ici.

O buradan hemen ayrıldı.

Nous voulons nous tirer d'ici.

Buradan çıkmak istiyoruz.

Nous devons sortir d'ici immédiatement.

- Buradan hemen çıkmalıyız.
- Buradan hemen çıkmamız gerekiyor.
- Buradan hemen çıkmak zorundayız.

Le lac est loin d'ici.

Göl buradan uzun bir mesafedir.

Je vis assez près d'ici.

Buraya oldukça yakın yaşıyorum.

Est-ce très loin d'ici ?

O buradan çok uzak mı?

Tu veux sortir d'ici, non ?

Buradan çıkmak istiyorsunuz, değil mi?

L'hôtel est-il loin d'ici ?

Otel buradan uzak mı?

Fiche ces trucs hors d'ici.

Bu şeyi buradan çıkarın.

Ce n'est pas loin d'ici.

Buradan uzak değil.

Tom devrait revenir d'ici octobre.

Tom Ekim'e kadar dönmeli.

Comment vais-je sortir d'ici ?

Ben buradan nasıl çıkacağım?

L'école est très loin d'ici.

Okul buradan çok uzak.

Je m'habitue au temps d'ici.

Buradaki havaya alışıyorum.

- Dégagez !
- Fous le camp d'ici !
- Foutez le camp d'ici !
- Tire-toi !
- Tirez-vous !
- Dégage !

Siktirin gidin buradan.

- J'ai pensé que tu voulais sortir d'ici.
- J'ai pensé que vous vouliez sortir d'ici.

Buradan çıkmak istediğini düşündüm.

- Déguerpissons d'ici aussi vite que possible.
- Sortons d'ici aussi vite que nous le pouvons.

Buradan elimizden geldiği kadar çabuk çıkalım.

- Je veux vous voir tous hors d'ici.
- Je veux vous voir toutes hors d'ici.

Hepinizin buradan çıkmasını istiyorum.

- Je veux que vous sortiez d'ici immédiatement.
- Je veux que tu sortes d'ici immédiatement.

Derhal buradan çıkmanı istiyorum.

- Tu veux partir d'ici, n'est-ce pas ?
- Vous voulez partir d'ici, n'est-ce pas ?

Buradan ayrılmak istiyorsun, değil mi?

- Je vous veux hors d'ici pour demain.
- Je te veux hors d'ici pour demain.

Yarına kadar buradan gitmeni istiyorum.

Sortons d'ici et continuons de chercher.

Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.

Comme nous pouvons le comprendre d'ici

buradan da anlayacağımız üzere

La gare n'est pas loin d'ici.

İstasyon buradan uzak değildir.

La tour peut être vue d'ici.

Kule buradan görülebilir.

Elle habite à quelques rues d'ici.

- Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.

Il s'habituera bientôt au climat d'ici.

- Yakında buradaki havaya alışacaktır.
- Kısa sürede buradaki iklime alışacaktır.

Il vit quelque part près d'ici.

O, burada bir yerde yaşıyor.

Noël n'est qu'à quelques jours d'ici.

Noel'e sadece birkaç gün var.

Il est temps de sortir d'ici.

Buradan dışarı çıkmanın zamanı.

Nous sortons d'ici. La tempête approche.

Buradan gidiyoruz. Fırtına geliyor.

Tom veux y réfléchir d'ici demain.

Tom bunun üstünde uyumak istiyor.

Je vous veux hors d'ici maintenant !

Şimdi buradan gitmeni istiyorum.

Nous devons ficher le camp d'ici.

Buradan çekip gitmeliyiz.

Tom sera de retour d'ici peu.

Tom hemen dönecek.

On s'tire d'ici, les flics arrivent.

Buradan ayrılıyoruz. Polisler geliyor.

J'aimerais que nous puissions sortir d'ici.

Keşke buradan çıkabilsek.

Ce n'est pas trop loin d'ici.

Buradan çok uzak değil.

Il faut que je sorte d'ici.

Buradan çıkmam gerekiyor.