Examples of using "Voyage" in a sentence and their turkish translations:
İyi yolculuklar.
İyi yolculuklar.
Güvenli yolculuklar.
İyi yolculuklar!
İyi yolculuklar!
- Yalnız seyahat ediyorum.
- Yalnız geziyorum.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
İyi yolculuklar.
Sık sık seyahat ederim.
- İyi yolculuklar.
- İyi yolculuklar!
- İyi yolculuklar.
- İyi yolculuklar!
O, etrafta seyahat eder.
Onlar bir yolculuğa çıktı.
Yolculuğun nasıldı?
Umarım iyi bir yolculuk geçirirsin.
Sık seyahat ediyorum ki
Bir gezi yapalım.
Az eşyayla seyahat ediyorum.
Sık sık seyahat ederim.
Tom çok seyahat eder.
Geziyi iptal etti.
Harika bir yolculuktu.
Ben onların keyifli bir yolculukları olacağını umuyorum.
Bu gezi senin fikrindi.
Ona iyi bir yolculuk diledim.
gerçek, çantanı toplayıp çık tarzı bir seyahate.
Sizin yolculuğunuz şimdi başlıyor.
Sizin yolculuğunuz burada başlıyor.
Seyahatin tadını çıkarın.
Yolculuk kısaydı.
O tehlikeli bir yolculuktu.
Tom tek başına seyahat ediyor.
Ben gezimi kısa kesiyorum.
- Yolculuğa çıkıyorum.
- Seyahate çıkıyorum.
Yolculuk inanılmazdı.
O iyi bir geziydi.
Jean Alice'den daha az seyahat eder.
O bir yolculuk düşünüyor.
- Seyahat onu yordu.
- Yolculuk onu yordu.
Gezi kaç saat sürecek?
Hindistan'a bir geziye gittim.
- Yolculuğunun amacı nedir?
- Gezinizin amacı nedir?
- Seyahatinin nedeni ne?
- Seyahatinin amacı ne?
Hiç seyahat çekiniz var mı?
O sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.
Keyifli bir yolculuk yaptın mı?
Yolculuğunu ertelemeni istiyorum.
Bu senin buraya ilk gezin mi?
Sana güzel bir yolculuk diliyorum.
Yolculuk için hazır mısınız?
Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?
Senin yolculuğunla ilişkililer.
Ses çok hızlı şekilde hareket eder.
Seyahatime devam edebilir miyim?
Gezi çok pahalıydı.
Yolculukta ona eşlik ettim.
Dünyayı dolaşıyor.
Uzun bir yolculuktan döndüm.
Seyahat sigortam yok.
Bir iş gezisine gidiyorum.
Ne zaman yolculuğa çıkıyorsun?
Ronaldo mu? O seyahat ediyor gibi görünüyor.
O bir geziye gitti.
Sık sık Londra'ya giderim.
Önümüzde uzun bir yolculuk var.
O, maceralarla dolu bir yolculuktu.
Tom sık sık seyahat ediyor.
Yolculuk yorucuydu.
Tom gezisini iptal etti.
Seyahate hazırlanmakla meşgul.
Ben her zaman nakit yerine seyahat çekleri ile seyahat ederim.
Seyahat süresince yağmur yağdı.
Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.
Yolculuk için hazırlan.
Afrika'ya gezimiz bir felakete dönüşüyor.
Kaptan olarak ilk yolculuğuydu.
Bu seyahat uyarıları, alıkonulmalar
Bu yolculukta yaşadığım inanılmaz şey,
Sana hoş bir yolculuk diliyorum.
Ben seyahat çeklerimi kaybettim.
Birlikte bir seyahata gitmek ister misiniz?
Canım bir geziye gitmek istiyor.
Hayat bir seyahate benzer.
Bu onun kaptan olarak ilk yolculuğuydu.
O, yolculuk için hazırlanıyor.
Babam uluslararası bir gezide.
Neden gezimizi iptal ettik?
Gezi için sabırsızlanıyorum.
İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.
Tom tek başına seyahate çıktı.
Bu harika yolculuk için çok teşekkür ederim.
Yolculuk henüz başladı.