Translation of "Onderbrak" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Onderbrak" in a sentence and their turkish translations:

Waarom onderbrak ze mij?

O neden sözümü kesti?

Hij onderbrak ons gesprek.

O, bizim konuşmamızı kesti.

Extreem harde muziek onderbrak hun gesprek.

Aşırı yüksek sesli müzik onların sohbetini böldü.

Hij onderbrak de spreker telkens met vragen.

O, sık sık soruları ile konuşmacını sözünü kesti.

Tom begon iets te zeggen, maar Mary onderbrak hem.

Tom bir şey söylemeye başladı ama Mary onun sözünü kesti.

Mijn geduchte grootmoeder was zo'n pietje-precies als het om taal ging, dat telkens als ze iemand hoorde vragen: "Kan ik ...", ze onderbrak en antwoordde: "Ik weet het niet. Kan je? Als je jezelf niet kent, hoe zou ik dan weten waartoe je in staat bent? Als je om toestemming vraagt, zeg dan 'Mag ik ...'."

Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"