Examples of using "Begon" in a sentence and their turkish translations:
Mary başladı.
O onu başlattı.
O ağlamaya başladı.
Bunu o başlattı.
- En son hangi tarihte adet oldunuz?
- En son hangi tarihte adet kanamanız başladı?
- En son ne zaman regl oldunuz?
resimlerle başladım.
Tüm o hareketler üzerinde
O, şarkı söylemeye başladı.
- Kar yağmaya başladı.
- Kar yağışı başladı.
Tom ağlamaya başladı.
O koşmaya başladı.
Yağmur yağmaya başladı.
Sen ağlamaya başladın.
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı.
Tom gülmeye başladı.
Konuşmaya başladım.
Herkes tezahürat yapmaya başladı.
Tom dans etmeye başladı.
Tom konuşmaya başladı.
O ağlamaya başladı.
O bağırmaya başladı.
- Herkes gülmeye başladı.
- Herkes kahkaha atmaya başladı.
- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.
Ağlamaya başladım.
Tom öksürmeye başladı.
Bu konuya başladım.
Tom koşmaya başladı.
Tom sırıtmaya başladı.
Tom okumaya başladı.
Tom sallanmaya başladı.
Tom şarkı söylemeye başladı.
Tom horlamaya başladı.
Tom yazmaya başladı.
Protesto etmeye başladım.
- Sami ağlamaya başladı.
- Sami bağırmaya başladı.
Sami sigara içmeye başladı.
Tom hediyeyi açmaya başladı.
Böylece düşünmeye başladım:
Araştırmaya başladım.
Ben de bir deney yaptım.
Yoğun yağış başlamıştı.
Ne zaman yağmur başladı?
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı.
- Şiddetli bir yağmur yağmaya başladı.
Çocuk ağlamaya başladı.
Bebek emeklemeye başladı.
Köpek koşmaya başladı.
Kalbim atmaya başladı.
Karlar erimeye başladı.
Bebek ağlamaya başladı.
Ayak parmağım kanamaya başladı.
Kız kardeşim ağlamaya başladı.
Tom aniden ağlamaya başladı.
O yine ağlamaya başladı.
Tom Mary'nın başlamasını bekledi.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Kız gözyaşlarına boğuldu.
Yer sarsılmaya başladı.
Ev sallanmaya başladı.
Tom bahane üretmeye başladı.
Tom kusmaya başladı.
Yara kanamaya başladı.
Tom hemen ağlamaya başladı.
Tom da gülmeye başladı.
- Sami, İslam okumaya başladı.
- Sami İslami eğitim almaya başladı.
Yarısı hemen gülmeye başladı,
2003 yılında uygulamaya girmiştim
Oldukça sıra dışı şeyler görmeye başladım.
Bense onun dünyasını daha da derinden görmeye,
Tören onun konuşmasıyla başladı.
Yangın mutfakta başladı.
Konser bir solo piyano ile başladı.
Savaş üç yıl sonra başladı.
Sabah servisi bir ilahi ile başladı.
Tom saçını kaybetmeye başladı.
O bir iş aramaya başladı.
Onun hepsi bu yerde başladı.
Tom kendini daha iyi hissetmeye başladı.
Kitabı yazmaya başladım.
Onların sabrı tükenmek üzereydi.