Examples of using "Extreem" in a sentence and their turkish translations:
Aşırı sığ bir suda.
Tom son derece çekingen.
Bu çok çok önemli.
Tom son derece cimridir.
Tom son derece hırslı.
Tom son derece şiddetli.
Tom son derece utangaç.
Öneriniz biraz aşırı.
Anlayacağınız, oldukça etkili.
Karmaşık ve derin meseleleri açıklamak için
Tom her zaman son derece dikkatli.
Bu konu son derece tartışmalı.
Ödev yapmak oldukça sıkıcı.
Bu örümcek son derece zehirlidir.
O zamanlar dini görüşlerim çok uç noktadaydı.
Gecenin köründe beslenmesi hiç alışıldık bir durum değildir.
Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.
O çok çekingen bir kadın.
Aşırı yüksek sesli müzik onların sohbetini böldü.
Lüksemburg son derece zengin bir ülkedir.
ufacık bir noksanlığı dahi olmayan ultra sağlıklı bir insan,
Bu son derece tehlikeli olabilir.
Bilgisayarlar son derece karmaşık işleri yapabilirler.
Onlardan bazıları biraz aşırı olmasına rağmen fikirlerimi kaybetmek istemiyorum.
Onu yapmak son derece tehlikeli olabilir.
Ama burası gibi aşırı çöl arazilerinde bunu bulmak zor olabilir. Hâlâ biraz gevşek