Examples of using "Het" in a sentence and their turkish translations:
- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.
Yağmur yağıyordu.
Kar yağıyor.
Dişi, mesajı alıyor.
Onu inceleyin.
Bunu dene.
Yakala!
- Kaderdi.
- Kader böyleydi.
Onu geride bırakın.
Bu olur.
Yeniden yağmur yağıyor.
Gemi Süveyş kanalından geçti.
Bu, çöp.
Lütfen bunu onarın.
olan bu.
Batı mantık yürütmeyi güçlü bir şekilde geliştirdi
İğrenç yemeklerden mi?
Pahalı otoparklardan mı?
- Lütfen onu İngilizce olarak söyle.
- Onu İngilizce söyle.
- Kar yağışıydı.
- Kar yağıyordu.
Denemeye değer.
Kötü kokuyor.
O, işin bir parçası.
Onu Fransızca söyle.
Bu pek modadır.
Onu hatırla.
Neyse ne.
Birden oluverdi.
- Haberlerdeydi.
- Haberlere çıkmıştı.
Şimdi yağmur yağıyor mu?
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Biri diğerini açıklar.
Kapat onu.
Ormanda yağmur yağdı.
- Bu yeni bir soluk getirir.
- Bu fark yaratır.
Yararlı mıydı?
Kız da bunu gördü.
Kesin şunu!
Kapat!
Onu Macarca söyle!
Onu Yunanca söyle!
Bu sadece başlangıç.
O gerçekten kapalıydı.
Sen anladın.
Onu hak ediyorsun.
Buz eriyor.
Yine yağmur yağıyor!
Bu üzücü.
Yine kar yağıyor.
Oh, kar yağıyor!
Su akıyor.
Kız okuyor.
- O çok güzel.
- Bu harika.
- Yıl sonu nedeniyle işlerimiz oldukça yoğun.
- Yıl sonu olduğu için, çok yoğunuz.
Kitabı olduğu yere geri koy.
Şiddetli yağmur yağıyor.
O, pasajı İngilizceye çevirdi.
Onu hak ettiler.
Burada, geçicilik yeni kalıcılık oluyor.
Bu, müessesenin ikramı.
Denemeye değer.
O kilitli.
O dehşet verici.
O, kitabı Japoncadan İngilizceye çevirdi.
O yepyeni.
Havaalanıyla otel arasındaki uzaklık nedir?
Yahudilik gerçekten Hıristiyanlığın zıddı değildir.
Ev perili.
Onu Yunanca söyle!
Onu Macarca söyle!
Hava çok soğuk.
Yetki sizde.
Buzun altında ana kayalar olur.
Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı
Onu kapatın.
Kağıdı ortadan katla.
Yangın yüksek binayı tahrip etti.
"Kim o?" " Benim."
Onu sigortalayın lütfen.
Uçak doğuya uçtu.
Onu boş ver.
İnanılır gibi değil!
Bu iğrenç.
Bu inanılmaz bir şey.
Nihayet kar yağıyor!
Sözlük masanın üstünde.
Yıl boyunca çok yağmur var.
O, onu başından beri biliyordu.
O bitti!
Bunun modası geçmiş.
Dondurma eriyor.