Examples of using "Gesprek" in a sentence and their turkish translations:
bir sohbete ilham veren dünyalar.
"Bu sohbet hiçbir zaman olmadı." - "Hangi sohbet?"
Bu konuşma kaydediliyor.
Bu konuşma asla olmadı.
Bir sohbet başlatın.
Konuşmamızı kesme.
O, bizim konuşmamızı kesti.
Biz iyi bir sohbet ettik.
Aşırı yüksek sesli müzik onların sohbetini böldü.
Konuşma siyasete döndü.
Partiye siz de davetli değilsiniz ben de davetli değilim.
Onunla uzun bir konuşmam oldu.
Konuşmaya katılmadım.
Bu sohbetten çok şey öğrendim.
Bu konuşmada yer almadım.
Üç ay sonrasında bir görüşmem vardı
Gary ile benim aramdaki söyleşi viral oldu.
Onunla hoş bir sohbet yaptım.
Üç sonra, sizi Fransızca konuşan biri ile aynı odaya koyacağız.
O her zaman bir şey tartışmak için hazır görünüyordu ve çok hoşgörülüydü.
- Tom'la konuşurken çok eğlendim.
- Tom'la çok eğlenceli bir konuşmam vardı.
ırkçılık üzerine konuşmaları için çok küçük olduklarını düşünebilir
Ve son olarak da sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
Diplomatik diyalog çatışmayı bitirmeye yardımcı oldu.
Birkaç dakika sonra, konuşmaya olan ilgimi kaybetmeye başladım.
Konuşmamız sırasında gençliğinden bahsetti.
Yedi hafta sonra, o dilde sağlam bir diyalog kurabiliyordum
bu şimdi yapay zekânın ne olduğu,
Kız arkadaşımın babasıyla uzun güzel bir sohbet ettim.
Ya onlar ya da ben lafı hızlıca başka konulara getiriyorduk.
Güne George Soros'la toplantı yaparak başladı. Toplantıda kenevir ve ilgili piyasa düzenlemeleri
Bayan Allen ile konuşan genç kadını bana tanıtır mısın?
Sözcükleri bilseler de bilmeseler de, bizim geri durduğumuz,
Bir konuşma dinlerken başını sallama alışkanlığı vardır.
- Ne yazık ki hat meşgul
- Korkarım ki hat meşgul.
Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle bir konuşmayı sürdürmek zor.
İki adam yüz yüze görüştüler.